Bronzlaşmanın yararı sadece estetik midir?

Bronzlaşmanın tek faydası estetik görünümdür. Tabii ki D vitamininin sentezi için belli bir miktar güneşe ihtiyacımız var. Her gün 10-15 dakika güneşli mekanlarda bulunmak ve ultraviyole ışınlardan yararlanmak lazımdır. Belki cilt üzerindeki selülitlerin daha az gözükmesi için bronzlaşma tercih sebebidir. Yurtdışında bronzlaşma insanların çok tercih ettiği bir şey değil.

0 yorum:

Çene Eklemi Hastalıklarının Tedavisi

Çene Eklemi Hastalıklarının Tedavisi

Çene eklemi kafatası ile alt çene kemiğinin birleştiği yerde, kulağın hemen önünde yer alan küçük bir eklemdir. Alt çenenin hareket ve islevlerini yapmasina izin verir.

Çene eklemi rahatsizliklarinin degisik beliritleri vardir. Hastalar genellikle, kulak agrisi, bas agrisi ve agizlarini yeterince açamadiklarindan sikayetçidirler Bunun yaninda agiz açip kapama sirasinda çikan seslerden ve agridan da sikayetçi olabilirler. Burada belirlenmesi gereken rahatsizligin nedenidir..

0 yorum:

Çene Ucu Estetiği

Çene Ucu Estetiği

Çene ucu normalden küçük veya büyük olabilir. Her iki deformite de belirgin estetik sıkıntıya yol açar. Çene ucunu değerlendirirken önemli olan nokta alt ve üst çenedeki dişlerin birbiriyle olan ilişkisinin normal olup olmadığının belirlenmesidir. Sadece çene ucuna yapılacak olan girişimlerde dişsel ilişkinin yani ısırımın normal olası gerekmektedir. Genioplasti ameliyatları çene ucunun görünümünü değiştirmeye dönük ameliyatlardır. Bu ameliyatlar ile çene ucunun büyüklüğü ve uzunluğu artırılabilir veya azaltılabilir. yani, çene ucu estetik normlara uygun şekilde yeniden şekillendirilebilir.

0 yorum:

Ortognatik Cerrahi- Isırma Bozuklukları

Ortognatik cerrahi yüz kemiklerindeki iskeletsel ve dişsel bozuklukların düzeltilmesi ameliyatlarını tarif eden genel bir terimdir.
Ortognatik cerrahi, çenelerin birbirleri ile ilgili uyumsuzluklarını veya dişlerin çeneler ile olan uyumsuzluklarını düzeltmek için yapılan uygulamalardır şeklinde de tarif edilebilir. Ortognatik cerrahi ile aynı zamanda estetik ve fonksiyonel düzeltmeler yapılabilir. Kliniğimizde yapılan ısırım bozukluklarının tedavisi-ortognatik cerrahi girişimleri yurtdışındaki modern plastik cerrahi klinikleri ile paralellik içinde devam etmektedir.

0 yorum:

Botoks fiyatları, Botoks nerede yapılır? Estetik Ücretleri, Estetik Fiyatları, Saç Ekim Ücretleri, Saç Ekim Merkezleri, Solaryum Fiyatı, Lazer Epilasy

Botoks fiyatları, Botoks nerede yapılır? Estetik Ücretleri, Estetik Fiyatları, Saç Ekim Ücretleri, Saç Ekim Merkezleri, Solaryum Fiyatı, Lazer Epilasyon Ücreti, Cilt Bakımı, Saç Bakımı, Saç Ekimi, Saç Ektirme, Saç Dökülmesi, Saç Modelleri, Saç Şekilleri, Bitki çayları , Bitkisel banyolar, Bitkisel Yağlar, Botoks, Botox, Cilt Bakım Ürünleri, Cilt Hastalıkları, Cilt Kanseri, Cilt Lekeleri, Cilt Yanıkları, Cilt Temizleme Sütleri, Cilt Temizliği, Cilt Tipleri, Cilt Yaraları, Doğal Cilt Bakımı, Dövme Piercing, Vücut Vücud Bakımı, El Ayak Tırnak Bakımı, Estetik Ameliyatlar, Gece Kremleri, Güzellik Sırları, Kalıcı Makyaj, Kırışıklık, Kimyasal Peeling, Lazer Epilasyon, Losyonlar, Mezoterapi, Selülit, Sivilce, Siyah Noktalar, Solaryum, Varis, Vitaminler, Peeling Çeşitleri, Salonlar ve Kulüpler, Saç Kepek Sorunu , Saç Kesimi , Saç ve Şampuan, Estetik Burun Ameliyatı, Yüz gerdirme Operasyonu, Estetik Güzellik Salonları

0 yorum:

Saçlarınızı Koruma Sırları

Bugüne kadar sadece erkeklere olan şeyin size de olabildiğini görmek inanılmaz gelebilir. Saç dökülmesi tüm kadınlarla ilişkilendirilemez ancak aşırı saç dökülmesi hastalığı kadınlar arasında yaygın olarak görülür.

Saç dökülmesi utanma, düş kırıklığı, depresyon, huzursuzluk, kişisel saygıyı zayıflatan hatta evlilik sorunlarına neden olabilir. Kişinin daha yaşlı ve özgüveni azalmasını sağlayan saç dökülmesi üzüntüyle ilişkili rahatsızlıkların artmasına da neden olur. Saçlarınız zayıfsa küme küme dökülür ya da bölge bölge kellik gözlenir. Yalnız değilsiniz. ABD’de 40 yaşın altındaki, 20 milyondan fazla kadın saç dökülmesi sorunu yaşıyor.

0 yorum:

Kalıcı Saç Düzleştime

Kıvırcık saçları düzleştirme işlemi defrize denir. Defrize ürünleri 2 kategoriye ayrılmaktadır. Birincisi Klasik defrizeler diğeri ise Yuko sistem denilen 4 saat gibi uzun bir sürede yapılan defrize işlemidir.

Yuko Sistem Aşamaları

Şampuanlama ve bakım
Düzleştime
Sabitleştirme
Koruyucu Bakım

0 yorum:

Yüzdeki sarkmalar hangi kozmetik ürünlerle geciktirilebilir?

Kırklı yaşlardan sonra artık ciltte sarkmalar bariz bir şekilde yavaş yavaş ortaya çıkar Ciltteki sarkma hem yer çekimine bağlı olarak hem de dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Mesela sigara içmek bunlardan bir tanesi, çok güneşte kalmak bunlardan bir diğeri ve hayata mutsuz bakmak bir diğeridir. Çünkü somurttuğumuz zaman yüzümüzü asıyoruz ve yüzümüz aşağı doğru iniyor. Bu yüzden öncelikle bol bol gülümsemelerini tavsiye ediyorum.

0 yorum:

Orta yaşlılar ellerine nasıl bir bakım uygulamalı?

Eller nem açısından pek zengin olmayan bölgeler, o yüzden yoğun nemlendirici sürmek çok önemli ama herhangi bir nemlendirici de elin nem ihtiyacını gidermeyecektir. Çünkü kalın bir deriye sahip. Daha yağlı bir bazda olan merhem tarzında ürünler daha etkili olacaktır. El için üretilmiş özel nemlendiricili kremler bunun için uygundur. Mutlaka banyo yaptıktan sonra, elimizi yıkadıktan sonra, iş sonraları elimizi yoğun şekilde nemlendirmeliyiz. Özellikle kuruluk varsa

0 yorum:

Yarık Damak ve Yarık Dudak

Anne karnındaki gelişimin erken haftalarında bebeğin doğmasına daha çok varken, dudağın her iki tarafı ve ağız tavanı normal şartlarda beraber gelişir. Nadir durumlarda, yaklaşık her doğan 800 çocuğun 1 tanesinde bu vücut bölümleri birleşemez. Üst dudakta birleşmenin olmaması ve ortada bir yarık meydana gelmesi “yarık dudak” olarak isimlendirilir. Benzer bir doğumsal anomali olarak ağız tabanı ya da damakta yarık meydana gelmesi durumu ise “yarık damak” olarak isimlendirilir. Dudak ve damak dokuları değişik evrelerde geliştiğinden çocuklarda yarık dudak, yarık damak veya her ikisinin birlikte ortaya çıkması görülebilir. Halk arasında bu şekil bozukluğuna tavşan dudak anomalisi de denmektedir

0 yorum:

Hipospadias

Hipospadias ( Doğuştan sünnetli - peygamber sünneti ), idrar deliğinin penis ucu yerine, penisin ön yüzünde daha önceki bir noktaya açılması ile karakterize doğuştan olan yapısal bir bozukluktur. 300 canlı erkek doğumdan birinde görülür. İdrar deliği penis ucundan uzaklaştıkça bozukluğun ağırlık derecesi artar, buna karşılık görülme olasılığı azalır. En sık görülen şekli penis ucuna yakın tipte ( glanüler ) olanı, en az görüleni ise perineal tipte olanıdır.

0 yorum:

Hipospadias

Hipospadias ( Doğuştan sünnetli - peygamber sünneti ), idrar deliğinin penis ucu yerine, penisin ön yüzünde daha önceki bir noktaya açılması ile karakterize doğuştan olan yapısal bir bozukluktur. 300 canlı erkek doğumdan birinde görülür. İdrar deliği penis ucundan uzaklaştıkça bozukluğun ağırlık derecesi artar, buna karşılık görülme olasılığı azalır. En sık görülen şekli penis ucuna yakın tipte ( glanüler ) olanı, en az görüleni ise perineal tipte olanıdır.

0 yorum:

Hemanjiom (Deri Tümörü)

Yeni doğanlarda görülen en sık iyi huylu ( benign ) deri tümörü olan hemanjiom ve lenfanjiomlar doğumda mevcut olabilir veya hayatın ilk aylarında sonradan belirebilir. Hemanjiyomların bir bölümü ergenlik çağına kadar gerileyip tamamen kaybolabilir. Ancak gerileme yerine aksine büyümeye devam eden, sık sık kanayan, veya önemli bölgelerdeki (göz kapağı, ağız kenarı gibi) hemanjiyomların beklenmeden cerrahi yolla alınması gerekebilir

0 yorum:

Botoks fiyatları

Botoks fiyatları, Botoks nerede yapılır? Estetik Ücretleri, Estetik Fiyatları, Saç Ekim Ücretleri, Saç Ekim Merkezleri, Solaryum Fiyatı, Lazer Epilasyon Ücreti, Cilt Bakımı, Saç Bakımı, Saç Ekimi, Saç Ektirme, Saç Dökülmesi, Saç Modelleri, Saç Şekilleri, Bitki çayları , Bitkisel banyolar, Bitkisel Yağlar, Botoks, Botox, Cilt Bakım Ürünleri, Cilt Hastalıkları, Cilt Kanseri, Cilt Lekeleri, Cilt Yanıkları, Cilt Temizleme Sütleri, Cilt Temizliği, Cilt Tipleri, Cilt Yaraları, Doğal Cilt Bakımı, Dövme Piercing, Vücut Vücud Bakımı, El Ayak Tırnak Bakımı, Estetik Ameliyatlar, Gece Kremleri, Güzellik Sırları, Kalıcı Makyaj, Kırışıklık, Kimyasal Peeling, Lazer Epilasyon, Losyonlar, Mezoterapi, Selülit, Sivilce, Siyah Noktalar, Solaryum, Varis, Vitaminler, Peeling Çeşitleri, Salonlar ve Kulüpler, Saç Kepek Sorunu , Saç Kesimi , Saç ve Şampuan, Estetik Burun Ameliyatı, Yüz gerdirme Operasyonu, Estetik Güzellik Salonları

0 yorum:

Memenin Yeniden Yapılması (Meme Rekonstrüksiyonu)

Memenin yeniden yapımı ( Meme rekonstrüksiyonu ) meme kanseri nedeniyle memesi alınan kadınlara, kaybedilen memesinin yeniden kazandırılması ameliyatıdır. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında gelmektedir. Yaklaşık bir oranla her 9 kadından birinde görülmektedir. Meme kanseri olan bir kişi, kanser korkusunun yanında çok önemli bir cinsellik objesi ve süt üretme dokusu olan memesini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Kanserin tedavi sürecinde, memesinin alınmış olmasının getirdiği psikolojik sorunlarla da başa çıkmak durumundadırlar. Mastektomi ( memenin alınması ) genellikle kadınları duygusal olarak kötü yönde etkilemektedir. Yapılan sorgulamalarda kişiler kendilerini çirkin, kadın olarak eksik ve hastalıklı hissettiklerini ifade etmişlerdir

0 yorum:

Memenin Yeniden Yapılması (Meme Rekonstrüksiyonu)

Memenin yeniden yapımı ( Meme rekonstrüksiyonu ) meme kanseri nedeniyle memesi alınan kadınlara, kaybedilen memesinin yeniden kazandırılması ameliyatıdır. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında gelmektedir. Yaklaşık bir oranla her 9 kadından birinde görülmektedir. Meme kanseri olan bir kişi, kanser korkusunun yanında çok önemli bir cinsellik objesi ve süt üretme dokusu olan memesini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Kanserin tedavi sürecinde, memesinin alınmış olmasının getirdiği psikolojik sorunlarla da başa çıkmak durumundadırlar. Mastektomi ( memenin alınması ) genellikle kadınları duygusal olarak kötü yönde etkilemektedir. Yapılan sorgulamalarda kişiler kendilerini çirkin, kadın olarak eksik ve hastalıklı hissettiklerini ifade etmişlerdir

0 yorum:

Erkekte Meme Büyümesi(Jinekomasti)

Jinekomasti; erkek memesinin kadın memesi şeklinde büyümesine verilen isimdir. Bu istenmeyen durum çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Özellikle ergenlik çağında ( 13-15 yaş ) erkek çocukların büyük çoğunluğunda görülebilir ve yaklaşık %70-90’ı 1-2 sene içinde kendiliğinden geçmekte ve meme normal büyüklüğüne geri dönmektedir. Bu nedenle ameliyat kararı vermeden önce yaklaşık 2 yıl kadar beklemek doğru olacaktır. Ancak erişkin erkeklerde meme kanseri ihtimali hatırda tutulmalı ve dikkatli olunmalıdır.

0 yorum:

Liposakşın (Vakumla Yağ Alma)

Liposakşın ( liposuction ) küçük bir delikten vücuda sokulan kanüller yardımı ile yağların emilerek vücuttan uzaklaştırılması işlemidir. Bedenimizde göbek, kalça ( basenler ) bacaklar, diz, bel yanları, sırt bölgesi, ayak bilekleri, kollar ve çenealtı gibi bölgelerde başarı ile uygulanmaktadır. 1900 lerin başından itibaren deneme amaçlı uygulanmaya başlamış olsa da, modern anlamda ve künt uçlu kanüllerle uygulanması ilk defa 1983 de Fransız hekim Illouz tarafından gerçekleştirilmiştir.

0 yorum:

Karın Germe Estetiği (Abdominoplasti )

Aşırı kilo alıp verme periyotları, doğumlar, karın kaslarının yapısal olarak birbirinden ayrılması, yaşlanmaya bağlı karın kasları ve derisinin elastikiyetinin bozularak deformasyona uğraması ve aşırı yağlanma sonucunda, karın duvarını oluşturan yapılarda gevşeklik, deride çatlaklar ve etek görüntüsü oluşturacak şekilde sarkmalar meydana gelmektedir. Böyle bir hastada sadece deri altında bulunan yağ dokusunun liposakşın ( liposuction ) ile alınması var olan problemleri çözmez, hatta deri altını dolduran yağ dokusu boşaltıldığı için karın derisi torba haline gelir ve sarkma daha da belirginleşir. Bu durumda yapılması gereken ameliyat karın germe ( abdominoplasti ) ameliyatıdır.

0 yorum:

Kol (Brakiplasti) ve El estetiği

Yer çekimi, yaşlanma ve aşırı kilo alıp vermeye bağlı olarak, omuz ile dirsek arasındaki üst kol bölümünde önemli şekilde değişiklikler meydana gelmektedir. Deri ve derialtındaki yağ dokusunda ortaya çıkan yapısal değişiklikler, kolda kırışıklık ve özellikle de sarkmalara neden olmaktadır. Bu istenmeyen değişiklikler kişinin olduğundan daha yaşlı görünmesine yol açmakta ve kısa kollu ya da askılı kıyafetler giymesinden kaçınmasına neden olacak psikolojik sorunlar yaratabilmektedir

0 yorum:

Kol (Brakiplasti) ve El estetiği

Yer çekimi, yaşlanma ve aşırı kilo alıp vermeye bağlı olarak, omuz ile dirsek arasındaki üst kol bölümünde önemli şekilde değişiklikler meydana gelmektedir. Deri ve derialtındaki yağ dokusunda ortaya çıkan yapısal değişiklikler, kolda kırışıklık ve özellikle de sarkmalara neden olmaktadır. Bu istenmeyen değişiklikler kişinin olduğundan daha yaşlı görünmesine yol açmakta ve kısa kollu ya da askılı kıyafetler giymesinden kaçınmasına neden olacak psikolojik sorunlar yaratabilmektedir

0 yorum:

Popo ve Kalça Estetiği

Tüm diğer fiziksel özelliklerimiz gibi kalça ve popo yapısı da genetik olarak taşınır. Eğer kalça yapısı güzel ise bunu korumak için egzersizler, bakım ve bilinçli beslenme yeterli olacaktır ama; kalça yapısı genetik olarak kötü ise veya zaman içerisinde bozulmuş ise birtakım cerrahi yöntemlerle bu istenmeyen görünümler giderilebilir.

0 yorum:

Bacak Şekillendirme Estetiği

Bacak Şekillendirme Estetiği

Vücudumuzun diğer bölgelerinde olduğu gibi bacak bölgesindeki istenmeyen görüntü ve deformasyonlarda kişiler için problem olabilmektedir. Uzun, düzgün ve yeterli dolgunlukta bacaklara sahip olmak herkesin istediği bir özelliktir. Estetik cerrahinin gelişen yöntemleri bacaklardaki görünüm problemlerine de mükemmel çözümler getirmektedir.

Bacaklardaki problemler; bacağın aşırı ince veya aşırı kalın ve yağlı olması, eğrilikler, diz yanlarında ve ayak bileklerinde aşırı yağ birikimi şeklinde sayılabilir. Bu sorunlar egzersiz veya diyetle çözülebilecek problemler olmayıp genellikle genetik miras sonucu ortaya çıkar. Bazı bayanlar bacaklarının şeklini beğenmediklerinden dolayı etek bile giymemektedirler.

0 yorum:

Botox Uygulamaları

Botox botilinum toksini özellikle konservelerde üreyen ve besin zehirlenmesine neden olan Clostridium botilinum adlı bir bakterinin ürettiği toksindir.

Botox sinirlerden kaslara giden iletiyi geçici olarak durdurarak etki göstermektedir. Böylece enjekte edildiği bölgedeki kasların hareketleri engellenerek bu kasların hareketleri sonucu oluşan kırışıklıkları ortadan kaldırır.

0 yorum:

Askı Uygulamaları

Kaş kaldirma (browlift) operasyonu nedir?

Kaşların yapısı cinsiyete göre farklılık gösterir. Bayanlarda daha kavisli iken erkeklerde daha düz görünümlüdür. Kaşlar, gözler ve burun ile belirli oranlar ve açılar doğrultusunda bir ahenk içerisindedir.Gerek yapısal olarak, gerekse yaşlanmaya bağlı olsun düşük görünümlü kaşlar kişiye mutsuz ve yorgun bir görüntü verir. Kaşların normal şekline ve açılarına getirilmesi dinamik bir görüntü kazandırırken gözleri vurgulayarak bakışların da daha canlı ve etkileyici olmasına neden olur

0 yorum:

Dolgu Maddeleri Uygulaması

Hyalüronik Asit Türevleri:

Hyaluronik asit tüm yaşayan organizmalarda bulunan bir pollisakkarittir. Derinin dermis tabakası, dokuyu destekleyen kollajen lif kümeleri ile su tutan ve hacim yaratan hyaluronik asit molekülleri içermektedir.

Hyaluronik asit ciltteki kırışıklıkların düzeltilmesi amacıyla enjeksiyon formunda üretilmiş (Restylene, Hylaform v.s.) olup bugüne kadar dünyada 30 milyondan fazla insanda kullanılmıştır. Hayvansal madde ve toksin içermediği için diğer canlılardan hastalık bulaştırma riski yoktur ve alerjik reaksiyon oluşturmamaktadır. Test ihtiyacı olmadığı için hasta hemen tedavi edilebilir.

0 yorum:

Yağ Enjeksiyonu

Yağ enjeksiyonu veya “mikro lipoinjeksiyon” olarak bilinen bu işlemde hastanın karın, uyluk, kalça ve diğer yağ içeren vücut bölgelerinden iğne ile yağ alınır. Özel işlemlerden geçirildikten sonra yüz derisi altına enjekte edilir. Yağ en sık olarak çökük yanakların, ağız ve burun arasındaki gülme çizgilerinin doldurulması, derideki çökme ve düzensizliklerin giderilmesi, alın çizgilerinin silinmesi ve dudakların dolgunlaştırılması ya da vücuttaki kontur düzensizliklerinin giderilmesi amacı ile uygulanır.

0 yorum:

Estetik Cerrahi Nedir? Rekonstrüktif Cerrahi Nedir?

Estetik cerrahi şekil düzeltme cerrahisidir. Bir başka deyişle şekil ve\veya ölçüleri bozuk olan doku ve organların şeklinin hastanın beğenisi ve ideal anatomik ölçüler doğrultusunda değiştirilmesidir. Örnek: küçük olan memelerin silikon protez ile büyütülmesi gibi. Rekonstrüktif cerrahi ise onarım cerrahisidir. Doğuştan eksik veya kusurlu olan, ya da kaza, yanık, tümör ameliyatı sonucu yok olan ya da şekli bozulan organların yeniden oluşturulmasıdır. Örnek: kanser sonucu alınan memenin yeniden oluşturulması gibi.

0 yorum:

Estetik Ameliyatlar Ağrılı mıdır?

Estetik Ameliyatlar Ağrılı mıdır?

Bir çok estetik ameliyatı sadece deri ve deri altı dokularını ilgilendirdiğinden ağrılı değildir. Hafif ağrı olursa da bu 1-2 günde geçer ve bu süre içerisinde de kolaylıkla ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Kasların da dahil olduğu ameliyatlarda, örneğin meme protezi ameliyatları, ağrı ve gerginlik hissi biraz daha uzun sürebilir.

0 yorum:

Ameliyat İzi Kalır mı?

Estetik ameliyat hiç iz bırakmayan ameliyattır şeklinde yaygın bir kanı vardır. Estetik ameliyat için uygun ameliyat malzemesi ve özel sütür materyalleri kullanılır , çok az da olsa, mutlaka bir iz kalır. Ancak estetik ameliyatlarda bu izler bir yerlere gizlenir. Örneğin burun estetiği ameliyatında burun deliklerinin içine, göz kapağı estetiği ameliyatlarında göz kapağı içinde, kulak operasyonlarında kulak arkasına gibi. Karın germe operasyonlarında ise iz sezaryan izinden biraz daha uzun olup bikini bölgesinde saklı kalır.Liposuction (yağ çekme) işlemi hiç iz bırakmaz. Bazı ameliyatlarda ise izlerin tamamını gizlemek mümkün değildir. Örneğin meme küçültme ameliyatlarında olduğu gibi.

0 yorum:

Silikonlar Hakkında

Silikon Kanser Yapar mı?

Asla böyle bir kanıt yoktur. Silikonsuz bir kadının kanser riski ile silikonlu olanın aynıdır. Silikon aynı zamanda meme dokusunu öne çıkardığı için olası kanserin saptanabilmesini kolaylaştırır.

Silikon Patlar mı?

Yapılan çalışmalar ile protezler bir insanın hayatta kalamayacağı yüksek ve düşük basınçlara maruz bırakılmış ve herhangi bir problem görülmemiştir.

0 yorum:

Göğüs büyütücü hap işe yarar mı?

Daha dolgun, büyük ve formda göğüsler isteyen ancak ameliyat olmaktan kaçınan ya da başka sebeplerden dolayı meme protezi (silikon) ile büyütme ameliyatı olmaktan çekinen hastalara hap ile göğüs büyütme olayı oldukça cazip gelmektedir. ancak bugüne kadar hap ile göğüslerini büyütebilen bir hastaya hiç rastlayamadım. Zaten meme büyütme ameliyatı talebi ile bana başvuran hastaların azımsanmayacak bir kısmı önce hap, krem ve benzeri yöntemleri deneyip sonunda ameliyat için geliyorlar.

0 yorum:

Radyofrekans (Thermo-C) ile Selülit Tedavisi

Radyofrekans (Thermo-C) ile Selülit Tedavisi

Selülit tedavisi ve bölgesel incelme amacıyla günümüzde kullanılan non invazif cihazlar arasında son teknolojiyi kombine olarak içeren Thermo-C radyofrekans, vakumterapi, diode laser ve kriyoterapi ünitesini tek bir başlıkta toplamıştır. Bu sayede birden fazla girerken tedavi için zaman kaybı ve yetersiz sonuç ihtimali azaltılmış olur

0 yorum:

Medikal estetik yöntemlerle ameliyat sonucu elde edilir mi?

Özellikle son 10 yıl içinde medikal estetik ve kozmetik sektörünün kullanımına sunulan cihaz ve ürünler hem uygulayıcı adayların hem de hastaların kafalarını karıştıracak kadar çoğalmıştır. Öyle ki bir çırpıda ondan fazla teknoloji, yüz kadar cihaz sayabilir duruma geldik. Lazer kullanımının özellikle epilasyon ve cilt yenileme etkileri ile bir çok merkez açılmış ve hastalara hizmet vermeye başlamıştır. Lazer dışında IPL, mekanik ve vakum etkisi ile çalışan cihazlar, radyofrekans cihazları, terapötik ultrason, düşük voltajlı elektrik akımı vs. tekniklerin dışında bu teknikleri kombine olarak barındıran cihazlar da bir çok ithalatçı firma tarafından sektöre sunulmaktadır.

0 yorum:

Ameliyat öncesi hazırlıklar. Neler yapmalı? Nelere dikkat etmeliyiz?

Ameliyat öncesi hazırlıklar. Neler yapmalı? Nelere dikkat etmeliyiz?

Ameliyat olmaya karar verdiğiniz, doktorunuzla görüşüp konuyu netleştirdiniz ve ameliyat gününüzü aldınız. Ameliyata kadar nelere dikkat etmelisiniz?

Öncelikle doktorunuzla yaptığınız görüşmede özgeçmişiniz ve soygeçmişiniz hakkında detaylı bilgi vermeniz gerekir.İlaç kullanımını (aspirin,kumadin, antidepresan..vs.),geçirilmiş ameliyatlarınız, allerji geçmişiniz (ilaç, gıda, kozmetik, kimyasal, latex ..vs), geçirilmiş önemli hastalıklar (zaatüre,enfarktüs psikolojik rahatsızlıklar..vs.) veya halen varolan hastalıklarınız (kalp, şeker, hipertansiyon,parkinson, epilepsi..vs.) hakkında detaylı bilgi vermeniz sizin yararınıza olacaktır

0 yorum:

Ameliyat öncesi hazırlıklar. Neler yapmalı? Nelere dikkat etmeliyiz?

Ameliyat öncesi hazırlıklar. Neler yapmalı? Nelere dikkat etmeliyiz?

Ameliyat olmaya karar verdiğiniz, doktorunuzla görüşüp konuyu netleştirdiniz ve ameliyat gününüzü aldınız. Ameliyata kadar nelere dikkat etmelisiniz?

Öncelikle doktorunuzla yaptığınız görüşmede özgeçmişiniz ve soygeçmişiniz hakkında detaylı bilgi vermeniz gerekir.İlaç kullanımını (aspirin,kumadin, antidepresan..vs.),geçirilmiş ameliyatlarınız, allerji geçmişiniz (ilaç, gıda, kozmetik, kimyasal, latex ..vs), geçirilmiş önemli hastalıklar (zaatüre,enfarktüs psikolojik rahatsızlıklar..vs.) veya halen varolan hastalıklarınız (kalp, şeker, hipertansiyon,parkinson, epilepsi..vs.) hakkında detaylı bilgi vermeniz sizin yararınıza olacaktır

0 yorum:

Aşırı kilolardan estetik ameliyat yaptırarak kurtulabilir miyim?

Günümüzde beslenme anlayışının hazır gıda ve yüksek kalori içerikli gıdalara kayması ve fiziksel aktivitenin azalmasından dolayı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obezite yani şişmanlık insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eder duruma gelmiştir. kliniğimde gördüğüm ve internet aracılığı ile bana ulaşan bir çok hastada aşırı kilo probleminin estetik ameliyatla önlenmesine yönelik çok sayıda bildirim alıyorum. Öncelikle bazı konuların netleştirilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

0 yorum:

Burun Estetiği

Burun Estetiği
Burun estetiği ( Rinoplasti ) ameliyatı; burunun fonksiyonlarını bozmadan veya bozuk olan fonksiyonlarını düzelterek, yeniden şekillendirilmesi ameliyatıdır. Burun estetiği yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar ; burunun kemik, kıkırdak ve deri yapısının özellikleri, yüz ile burun arasındaki yatay ve dikey düzlemde olması gereken oranlar, burunun dudak ve alın ile yaptığı açılar, burun ucunun yüksekliği ve burun ucunun çene ucuna göre pozisyonu gibi parametrelerdir

0 yorum:

Yüz Estetiği (Yüz Gençleştirme)

Yüz Estetiği (Yüz Gençleştirme)
Yaşlanma süreci içerisinde yüz cildi, mimik kasları ve yüz kemiklerinde birtakım değişiklikler olur. Yerçekiminin etkisiyle yüz ve boyundaki deri ve kas tabakasında bir sarkma ve gevşeme meydana gelir. Yaşla birlikte kemiklerde meydana gelen zayıflama ve özellikle çene kemiğinin küçülmesi üzerindeki cilt artık bol geleceği için durumu kötüleştirir. Bunlara ek olarak deri yaşlanır ve derideki küçük kırışıklıklar derin yarıklar halini alır. Özellikle sigara kullanımı ve aşırı güneşe maruz kalmış olma gibi olumsuz faktörler varsa derideki yaşlanma belirtileri daha da belirgin olur. Aşırı mimik alışkanlığı olan kişilerde yüz kaslarının aşırı hareketlerine bağlı bu kasların oluşturduğu kırışıklıklar derinleşir ve kaslar çalışmazken örneğin uykuda bile belirgin ve kalıcı hale gelir. Yüz gençleştirme ameliyatlarını ve ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerini anlatmadan önce yüz ve boyun bölgesini üçe bölerek yüz yaşlanmasının sonuçlarını incelemekte fayda vardır.

0 yorum:

Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti)

Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti)
Göz kapağı estetiği; göz çevresindeki fazla, sarkan veya torbalar oluşturan deri ve deri altı yağ dokusunun kısmen çıkartılarak kısmen de onarılarak daha sağlıklı ve estetik bir görünüme kavuşturulduğu ameliyatlara verilen genel isimdir. Göz kapağı estetiği yerine blefaroplasti terimi de kullanılmaktadır.
Sarkmış ve düşük üst göz kapağı ve şişmiş göz altı torbaları insana sürekli yorgun ve üzgünmüş gibi bir ifade verir. Bu yorgun ve yaşlı ifade yüzün geneli iyi durumda olsa dahi tüm yüze hakim olur. Çünkü gözlerimiz yüz ifademizin temelini oluşturur. Bazı kişilerde sarkık göz kapakları yada belirgin göz altı torbaları aileseldir ve çok genç yaşlarda bile kendisini belli eder. Çoğu kişide ise yaşlanmayla beraber gelişen bir süreçtir.

0 yorum:

Kaş Kaldırma (Kaş Estetiği)

Kaşlar insan yüzündeki çok önemli yapılardır. Bakışlarımızı, mimiklerimizi dolayısı ile yüzümüzün ifadesini doğrudan etkiler ve yönlendirirler. Farklı kaş şekilleri yüze sinirli, yorgun, mutlu, üzgün, şaşkın ifadeler kazandırabilir. Sarkmış kaşlar bir miktar göz kapağı düşüklüğüne de yol açarak yüzümüze olduğundan daha yaşlı görünüm kazandırabilir.
İdeal kaş şekli nasıl olur diye sorulduğunda, yüz estetiği ile ilgili klasik kitaplarda yapılan tariflere göre, iç taraftaki sınırı burun kanadının kenarından yukarı çizilen çizgide biten, dış sınırı burun kanadının kenarı ve gözün dış köşesinden geçen çizgide biten, en yüksek noktası da göz bebeği ile gözün dış köşesi arasında bir yerde olan kaş ideal bir kaştır yani ortası kalkık hilal gibi kaşlar. Ancak bu bence herkes için ideal bir tarif olamaz, çünkü güzelliğin bir standardı yoktur.

0 yorum:

Dudak Estetiği

Dudaklar, yüzün tam ortasında bulunması açısından çok dikkat çeken unsurlardır. Bu bakımdan yıllardan beri diri ve dolgun dudaklar güzelliğin, çekiciliğin ve gençliğin göstergesi olarak kabul edilmiştir. Özellikle yüz güzelliğinin önemli unsurlarındandır, dudakların güzel olması yüzün daha güzel ve çekici olmasını sağlar. Dudakların kalın ve dolgun olması gençliğin göstergesi iken, incelmiş ve kenarlarında kırışıklıklar olan dudaklar yaşlılığın ifadesi olmaktadır. Dudağın ince olması bazen genetik olarak ortaya çıkar, bazen de yaşlanma ile dokuların erimesine bağlı olarak oluşur. Dudak yaşlanması yüz yaşlanmasına paralel olarak ilerlemektedir. Alt dudak sarkması ileri derecede olursa, gülme ve konuşma anında alt dişler görünür hale gelebilir. Buna dental show adı verilir ve yaşlanmanın önemli kriterlerindendir. Genç yaşlarda ise gülme ve konuşma anında, üst dişler daha görünür haldedir.

0 yorum:

Dudak Estetiği

Dudaklar, yüzün tam ortasında bulunması açısından çok dikkat çeken unsurlardır. Bu bakımdan yıllardan beri diri ve dolgun dudaklar güzelliğin, çekiciliğin ve gençliğin göstergesi olarak kabul edilmiştir. Özellikle yüz güzelliğinin önemli unsurlarındandır, dudakların güzel olması yüzün daha güzel ve çekici olmasını sağlar. Dudakların kalın ve dolgun olması gençliğin göstergesi iken, incelmiş ve kenarlarında kırışıklıklar olan dudaklar yaşlılığın ifadesi olmaktadır. Dudağın ince olması bazen genetik olarak ortaya çıkar, bazen de yaşlanma ile dokuların erimesine bağlı olarak oluşur. Dudak yaşlanması yüz yaşlanmasına paralel olarak ilerlemektedir. Alt dudak sarkması ileri derecede olursa, gülme ve konuşma anında alt dişler görünür hale gelebilir. Buna dental show adı verilir ve yaşlanmanın önemli kriterlerindendir. Genç yaşlarda ise gülme ve konuşma anında, üst dişler daha görünür haldedir.

0 yorum:

Kulak Estetiği

Kulak Estetiği
İşitme organımız olan kulak; dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 bölümden oluşur ve gelişiminin % 80 ini 5-6 yaşlarında tamamlamaktadır. Bu nedenle kulak estetiği ameliyatları diğer estetik ameliyatlardan farklı olarak, 6 yaşından itibaren, yani okula başlamadan yapılabilmektedir. Böylece çocuk okul yıllarında, kulaklarındaki şekil bozukluğundan dolayı yaşayabileceği psikolojik sıkıntılarla hiç karşılaşmamış olur. Ayrıca kulak estetiği ameliyatları 5 yaşından sonraki her yaşta yapılabilir.
Kulak estetiği ameliyatını gerektiren şekil bozuklukları, dış kulak bölümünün kulak kepçesi dediğimiz kısmında ortaya çıkan düzensizliklerdir. Kulak kepçesi fonksiyon olarak dış ortamdaki sesleri toplayıp kulak zarına iletir ve yapısal olarak temelde kıkırdak, deri dokularından oluşur. Kulak kepçesindeki şekil bozuklukları ise genellikle kıkırdaktaki değişiklikler sonucunda oluşur.

0 yorum:

Saç Nakli Restorasyonu

Saç kaybı genetik, hormonal değişiklikler ve yaşlılık nedeniyle oluşan, hem kadınlarda hem de erkeklerde fiziksel ve buna bağlı olarak da psikolojik sorunlara sebep olan bir durumdur. Saç kaybı aynı zamanda çeşitli dermatolojik hastalıklar, yanıklar ve kazalara bağlı olarak meydana gelebilir.

Erkek tipi saç dökülmesi her toplumda oldukça sık görülen bir durum olmasına rağmen pek çok erkek ve kadın için önemli bir sorundur. Bu insanlar saçlarının dökülmesini önlemek, dökülen saçların yeniden çıkmasını sağlamak veya saç dökülmesinin sebep olduğu görüntüyü ortadan kaldırmak için bir çok yola başvurmaktadırlar.

0 yorum:

Kaş Kaldırma: Endoskopic ve Askı Teknikleri

Kaş Kaldırma: Endoskopic ve Askı Teknikleri

Kaş kaldırma çok moda bir ameliyat. Kimilerine göre kaşlar ne kadar kalkık olursa o kadar iyi gözüküyor. Oysa uçları sipsivri kalkmış kaşlar kimilerine göre de bir kâbus.

İDEAL KAŞ ŞEKLİ NASIL OLMALI?

Herkesin bildiği “klasik” bilgiler bence bu konuda yetersiz. Yetersiz çünkü demodedir.

İnsan yüzünde bir şeyin ideal şeklini merak ediyorsanız bence süper modellerin yüzlerine bakmak gerekiyor. İnsan yüzünün de bir modası var ve bu moda yine moda dünyasından çıkıyor. Bu insanlar en acımasız rekabet koşullarında onbinlerce insan arasından ön plana çıkıyorlar ve yüzlerinin ideal olduğu tartışmasız.

0 yorum:

Burun Estetiği

BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI

Burun estetiğinde (rinoplasti) yapılan işlem kıkırdak ve kemiklerin yapısını değiştirerek buruna yeniden şekil vermek. Daha estetik burun şekli oluşturmak için bazen kemikleri ve kıkırdakları kesmek, bazen de tam tersine eksik yerlerini tamamlamak ve şekillerini değiştirmek gerekiyor.

Bu ameliyatın estetik cerrahinin en zor ve bilinmezleri en fazla olan ameliyatı olduğunu kabul etmek çok doğru olur.

0 yorum:

Gözkapağı Estetiği (Blefaroplasti)

Göz kapaklarına yaklaşımımızda son yıllarda ciddi bir değişiklik oldu. Standart olarak son 30 yıldır yapılan ameliyat tekniklerinin birçok yetersizliği ve problemi olduğu fark edildi. Artık “yağ torbalarını almak” gibi girişimlerin gereksiz olduğu tartışılıyor. Beklentilerimiz sadece “torbasız” göz kapakları oluşturmaktan öteye geçti ve yüzü bir bütün olarak değerlendirmeyi tercih ediyoruz.

Göz çevresini etkileyen yaşlılık bulguları:

Göz kapakları yaşlanmanın en fazla kendini gösterdiği ve en fazla dikkat çektiği yer. Yapısı gereği hem çok hareketli hem de çok ince derili olan göz kapaklarında cilt kırışması ilerleyen yaşlarda neredeyse kaçınılmaz. Etraflarında başlayan bütün sarkmalar, gevşemeler de göz kapaklarını etkiliyor.

0 yorum:

Göğüs Küçültme Ameliyatı

Meme Küçültme Ameliyatı (Reduction Mammaplasty)

Meme Küçültme Ameliyatı (Reduction Mammaplasty) estetik göğüs ameliyatları içerisinde temelde göğüs dikleştirme ameliyatlarına çok yakın bir ameliyattır. Meme küçültme ameliyatının (reduction mammaplasty) tek farkı bu ameliyatta meme dikleştirilirken memenin içerisindeki bezlerden ve yağlardan bir kısmı ve bir miktar deri de alınarak yapılması. Böylece meme hem küçülür hem de şekli düzeltilir.

0 yorum:

Meme Büyütme Ameliyatı (Augmentation Mammaplasty)

Meme Büyütme Ameliyatı (Augmentation Mammaplasty)

Göğüs büyütme ameliyatı (augmentation mammaplasty) hem dünyada hem de ülkemizde en popüler üç estetik ameliyattan biri. Bir estetik meme ameliyatı olan meme büyütme ameliyatı doğru yapıldığında çok iyi sonuçlar veriyor. Ama her ameliyatta olduğu gibi göğüs büyütme ameliyatının da hangi durumda ve ne amaçla yapıldığını çok iyi belirlemek çok önemli.

0 yorum:

Yanak ve Kaş Kaldırma Ameliyatları

Yanak ve Kaş Kaldırma Ameliyatları

Orta yüz ile yanaklar ve elmacık kemikleri kastediliyor. Küçük bebeklerin yüzlerini incelerseniz elmacık kemikleri seviyesinde yanaklarının dolu dolu ve sımsıkı olduklarını görebilirsiniz. Böyle dolu ve sımsıkı yanaklar bir gençlik ifadesidir. Oysa yanaklar yer çekiminin ve yaşlanmanın etkileri ile aşağı doğru sarkar. Öyle ki bu sarkıklık artık elmacık kemiklerini ortaya çıkaracak kadar belirginleşebilir. Üstelik bu sarkan sarkan dokular daha altlarda, ağız seviyesinde bir dolgunluk ta yaratır.

Genç, dinamik bir yüzde elmacık kemikleri seviyesinde bir çıkıklık, ağız seviyesinde bir çöküklük olması gerekiyor. Bunu sapının üzerinde duran bir armuda benzetebilirsiniz. Yaşlanma ile (bazen de yapısal –olarak gençlerde) bu armut ters durma eğilimindedir. Yani alt taraf üstteki dokuların aşağı inmesi ile dolgunlaşır.

0 yorum:

Estetik Oprerasyonlar


Daha güzel görünmek, kendinizi daha genç, daha mutlu hissetmek artık hayal değil. Estetik cerrahi kişinin kendisini daha mutlu ve daha güzel hissetmesini sağlamak, yılların zaman içinde vücutta bıraktığı izleri silmek amacıyla yapılan operasyonlardır. Estetik ameliyatta kişinin ne istediğinin doğru bir şekilde anlaşılması ve yapılacak uygulamaların anlatılması çok önemlidir.

0 yorum:

Makyajla sivilceleri nasıl gizleriz?

0 yorum:

Liposuction sonrasında iz veya deformasyon kalır mı?

Liposuction sonucunda deformasyon, delik delik ve girintili çıkıntılı bir görüntü olmaması gerekiyor. Bu bir komplikasyondur ve tedavi edilmesi gerekir. Normal şartlarda liposuction yapılır ve sonucunda herhangi bir girinti çıkıntı olmaz. İz veya deformasyon yapan kişiye bağlı olup, kötü ellerde yapılırsa meydana gelebilir. Liposuction yapılınca girintili çıkıntılı olur demek son derece yanlıştır ve böyle bir şey yoktur.

0 yorum:

Liposuction ameliyatını mutlaka plastik cerrah mı yapmalı?

Liposuction çok ciddiye alınması gereken bir ameliyattır. İyi ellerde iyi ortamlarda yapılırsa risksiz olur. Herkesin eline liposuction malzemelerini alıp bende yapabilirim türünde ameliyat değildir. Bu durumda çok riskli bir hale gelip çeşitli komplikasyonlar oluşabilir. Bir kere kesin olan bir şey var.

0 yorum:

Siğil neden çıkar?

Siğil aslında bir virüs hastalığıdır. ‘Human Papilloma Virüs' denilen bir virüsün bize bulaşması sonucu ortaya çıkıyor ve derimizde et beni denilen et parçacıkları oluşuyor. Seğil bulaşıcı olması sebebiyle tehlikeli sayılabilir. Ama sonuçta hayatı tehdit eden bir hastalık değil. Tabi genital siğiller hariç. Bu tip siğillerde kanser riski olduğu için oldukça tehlikelidir. Genital siğil dışında pek çok siğil çeşidi var. Yüzde çıkan siğiller, elde çıkan siğiller, ayakta çıkan siğiller… Kısacası virüslerin vücuda dağılmasına bağlı olarak, vücudun her yerinde siğil ortaya çıkabilir

0 yorum:

Sivilce tedavi edildikten sonra tekrar çıkar mı?

Bir kere sivilce tekrara müsait bir hastalıktır. Hastanın öncelikle bunu kabul etmesi gerekir. Tedavi süresince hastamız iyileşir ama sonrasında çıkmayacağı garanti değildir. O yüzden hastamızın sürekli doktor kontrolünde bulunması gerekir. Sivilce bir süreçtir, kimde ne kadar süreceğini bilemeyiz. Fakat sonsuza kadar sürecek değildir. Kiminde 13 yaşında başlar 15 yaşına kadar devam eder.

0 yorum:

Gebelik döneminde çıkan sivilceler nasıl tedavi edilir?

Gebelikte hormonların değişmesi sonucu, bazı hamile bayanlarda yağlanma artar. Gebelik esnasındaki stres ve gerginlik de bunu tetikleyebilir. O yüzden hamile bayanların bir kısmında gebelik döneminde sivilce artışı gözlenebiliyor. Ancak hamileliğin ilk 4 ayında hiçbir sivilce ilacını kullanmak mümkün değildir. Çünkü hiçbir sivilce ilacı hamilelerin kullanımına uygun değildir. Bu dönemde cildi temiz tutmak gerekir. Hamileye dokunmayacak antibiyotikli jeller vardır.

0 yorum:

Terleme hangi durumlarda sorun kabul edilmeli?

Bence terleme sizin sosyal hayatınızı etkilemeye başladığı zaman sorundur. Mesela el sıkıştığınız, insanlarla toplumsal temas içerisinde olduğunuz durumlarda, el sıkışacağınız andan hemen önce duygusal olarak bir terleme boşalması yaşayabilirsiniz. Bunun kısır döngüsü içerisine girebilirsiniz. Ayakkabınızın içerisinde ayaklarınızın rahatını bozacak, yürüme bozukluğuna sebep olabilecek hatta sağlığını bozabilecek derecede bir terleme yaşayabilirsiniz.

0 yorum:

Sırt ve göğüs bölgesi çok terliyorsa hangi tedavi uygulanır?

Klipsle ETS dediğimiz yöntem, göğüs ve sırt terlemelerinde de kullanılabilir. Cerrahi yöntemler genelde her alandaki terlemeler için kullanılabilir. Ama botox ve iyonto forez’ le sadece local olarak el, ayak ve koltuk altı terlemeleri tedavi edilebilir. Endoskopik yapılması nedeniyle, yani boru ile toraks (göğüs) içerisine girilerek uygulandığı için yöntemin yan etkileri oldukça azdır. Ama yine de yüzde 20 gibi düşük bir oranda da olsa yan etkiler görülebilmekte.

0 yorum:

Kırışıklıklar İçin Estetiğe Gerek Yok! - Kırışıklık

Kırışıklıklar İçin Estetiğe Gerek Yok! - Kırışıklık

Uzmanlar yaşlanmanın altında yatan nedenleri bulma arayışlarında, cildin yaşlanmasının temel ilacının hücre yenilen mesi olduğunu buldular. Hücre yenilenmesinin temel maddesi ise protein. Hücrelerimizin yapıtaşları aminoasitlerden oluşmaktadır. Protein sindirilirken amino asitlere parçalanarak hücrelerin kendilerini yenilemelerinde kullanılır. Yeterince protein alınmazsa vücudumuzun yaşlanma süreci hızlanır. Bu basit gerçek, beslenmeye bakışınızı gelecek öğünden başlayarak değiştirebilir.

En iyi protein seçenekleri

Tam yağlı süt ve süt ürünlerinde ve kırmızı ette (sığır, kuzu, dana dahil) blo miktarda asit bulunmaktadır, dolayısıyla sınırlı porsiyonlarda tüketilmelidir. Onun yerine, balık, yumurtanın beyazı, derisi soyulmuş tavuk ve hindi göğsü tercih edilmelidir.

0 yorum:

Cilt Kırışıklıkları Nasıl Azalır ? - Kırışıklık

Cilt Kırışıklıkları Nasıl Azalır ? - Kırışıklık

Güneşten kaçının

Solaryumdan kaçının

Güneşe çıkmak zorunda iseniz koruyucu krem kullanın

Cildinizi soğuktan koruyun

Sigara içmeyin

Yeterli ve kaliteli uyuyun

Yüzüstü uyumayın

0 yorum:

Cilt Kırışıklığı için Doğal Öneriler - Kırışıklık

Cilt Kırışıklığı için Doğal Öneriler - Kırışıklık

Tüm ciltler için uygun olan k ayısı yağı, özellikle kırırışıklıkları azaltıyor. Kayısı yağı; kayısının çekirdeğinden elde edilir. Kayısı yağı A vitamini içerdiğinden dolayı cildi nemlendirip, canlılık ve parlaklık kazandırır. Kayısı aynı zamanda magnezyum, karotin, kalsiyum ve betakaroten maddelerini içerir.

Bu maddeler kırışıklıkları azaltır ve cil­di canlandırır. Normal ciltler için haftada 1 gün, kuru ciltlerde ise günde 1 defa derinize kayısı yağı sürün. Ayrıca vücut için, banyo yaptığınız zaman banyo yaptığınız suya birkaç damla kayısı yağı damlatabilirsiniz. Böylece vücudunuz yumuşak ve pürüzsüz olur.

Kaynak : www.ciltbakim.net

0 yorum:

Bronz bir Tene Sahip Olmak için Solaryum - Solaryum

Yaz mevsimine beyaz tenle başlamak istemiyorsanız, alternatiflerinizden birisi de solaryum salonlarıdır. Bilim adamların ın güneş ışınlarındaki fazla miktardaki UV''den (ultraviyole ışınları) korunmanın önemini vurgululuyorlar. Güneş yağları, güneşten gelen zararlı UV ışınlarını süzüyor ve cildinizi bronzlaştıracak miktarda ışını geçiriyorlar. Bilim adamları ve kozmetik ile uğraşanlar, zararlı miktarların çok altındaki UV ışın üreten "yapay bronzlaştırıcı" solaryum makinelerini ürettiler. Solaryumlar, her mevsim bronz bir tene sahip olmak için gereken UV''yi sağlıyor. Solaryumlara olan talep de her geçen gün biraz daha artıyor.

Solaryumun iki temel parçası vardır. Enerji sağlayan ünite ve ışınları üreten lambalar. Ultraviyole hakkında bilgi sayfalarımızda var. UV A ve UV B bronzlaşmada en çok rol oynayan ışınlar. UV A daha az enerjili olduğunda özellikle lamba ve reflektör olarak bulunuyor ve yüze uygulamada kullanılıyor. UV B lambaları ise UV A lambaları ile birlikte solaryum yatakları veya kabinlerinde uygulanmakta.

0 yorum:

Solaryum''un Faydaları - Solaryum

- Derinin alt tabakasına nüfuz ederek sedef hastalığının bazı türlerine iyi gelir. Ciltteki akne ve sivilce izlerinin tedavisinde kullanılır.

- Solaryum ışınları metabolizmayı güçlendirerek solunumu düzenler ve soğuk algınlığına yakalanma riskini üçte bir oranında azaltır.

- Virüslü hastalıklara karşı vücut direncini artırır.

- Kansere karşı güçlü koruma sağlar. ( Göğüs , bağırsak , prostat vs. )

- Kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan kramplara karşı etkilidir

0 yorum:

Hamilelik ve Solaryum - Solaryum

Hamile kadınların cildi daha hassastır ve güneş yanığına karşı dah a korumasızdır. Hamilelik sırasında pigment yapıcı melanositleri uyaran hormon düzeyleri yükselir. Bu durum hamile kadını aşırı pigmentasyona karşı duyarlı hale getirir. Eğer yüzünüzde hamilelik maskesi oluşmuşsa yani düzensiz ve koyu renk değişiklikleri varsa, ultra viyole ışınlarına karşı aşırı duyarlısınız demektir.

Bu durumda cildiniz güneş ışınlarına her zamankinden daha fazla ve daha şiddetli cevap verecektir. Bununla birlikte güneş altında uzun süre geçirmeniz hem vücut sıcaklığınızın aşırı artmasına hem de vücudunuzdaki suyun azalmasına neden olabilir. Her iki durum da hamileliğiniz açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hamileyken uzun süre güneş altında kalmanız önerilmez

0 yorum:

İlk Solaryum Tecrübesi - Solaryum

Solaryuma Girerken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

- Ten tipine uygun makine ve kullanım süresi belirlenmelidir. Herkesin aynı makineye aynı seans süresiyle girdiği dönemler çoktan tarih oldu.

- Son teknoloji ürünü solaryum cihazlar ını tercih edin. Çünkü antikalar bronzlaşmak için değil seyredilmek içindir.

- Solaryum cihazlarında kullanılan ampullerin 600 saatte bir değiştirilmesi gereklidir. Ampulu bitmiş makine son kullanma tarihi geçmiş ilaca benzer. O yüzden kendinizi işinin ehli, profesyonel, bilgisayar kontrollü işletmelere teslim edin. Aksi takdirde “10 seans girdim, neden hala beyaz peynir gibiyim ?” şeklinde bir soru beliriverir aklınızda. Aldığınız renkte kaynayan yumurtanın suyuna soğan kabuğu atıldığında yumurtanın aldığı renge benzer. Boşa giden zaman ve parada cabası.

0 yorum:

Solaryum Hakkında Sıkça Sorulan Sorular – Solaryum


Aynı gün içerisinde hem güneşe çıkıp hem de solaryum seansına girebilir miyim?
Kesinlikle hayır.Ortalama olarak 20 dk''lık bir solaryum seans 3 saatlik bir güneş banyosuna denk gelmek tedir.Bu nedenle günlük dozu aşmak zararlı olacağı için solaryuma girilen aynı günde güneşe çıkılması sakıncalıdır.

Solaryumda neden vücudumun her bölgesi eşit oranda yanmıyor?
Vücudun kol içleri ve alt bacak bölümlerinde pigmentler az olduğu için, bu bölgelerdeki bronzlaşma vücudun diğer bölgelerine oranla daha yavaştır. Bu bölgeleri eşitlemek için makineye girmeden önce, hem cilde kaybettiği nemi geri veren hem de bronzlaşmayı hızlandıran solaryuma özel kremlerden kullanılması tavsiye edilir.

0 yorum:

Neden ‘Bronz Tene’ Sahip Olmak İstiyoruz ? – Solaryum


Neden ‘Bronz Tene’ Sahip Olmak İstiyoruz ? – Solaryum

Eski yüzyıllarda ‘beyaz ten'' revaçtayken ve ‘aristokrasinin, şıklığın, farklı olmanın'' bir sembolüyken, günümüzde artık bunun yerini ‘güzellik, çekicilik, sağlıklı ve formda olmakla'' eşanlamlı olarak kullanılan ‘bronz ten'' aldı. Sonuçta bronz tenin, kişinin görüntüsünden çok hoşnut olmasını ve kendine olan güveninin artmasını sağladığı bir gerçek…

Peki sağlıklı bir şekilde bronzlaşmak için nelere dikkat edilmeli? Neler yapılmalı?

Öncelikle ana başlıklar altında, bunu şu şekilde sıralayabiliriz:

Güvenlik

Hijyen

Kişiye Özel Danışmanlık

0 yorum:

Bölgesel tüylenme için evde neler yapabiliriz?



sir ağda, kadın, güneş kremi, cilt güzelliği, ağda hepsi

0 yorum:

LPG ile selülit tedavisi nasıl uygulanır?

0 yorum:

LPG ile selülit tedavisi nasıl uygulanır?

0 yorum:

Herkes Piercing yaptırabilir mi?


Piercing uygulamalarında yaş sınırlaması dövmeden biraz daha farklı. Piercing geri dönüşümü olan, ya da çıkartıldığı zaman kapatılabilen bir uygulama olduğu için yaş sınırı dövme gibi 18 değil 16’lara kadar inebiliyor. Onun haricinde cilt tipi olarak her tür cilde yapılabiliyor. Ama kişinin cildiyle ilgili ya da alerjik özel bir hastalığı varsa işlemi yaptırmadan önce doktora görünüp, daha sonra yaptırması daha mantıklıdır. Yani özel bir hastalık olmadığı müddetçe piercing her türlü cilde yapılabiliyor.

0 yorum:

Boyunda Çizgi Oluşumunu Engelleme - Kırışıklık


Boyunda Çizgi Oluşumunu Engelleme - Kırışıklık

İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun gü zelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır.

İşte bu uygulamalardan bazıları:

1- Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.
2- Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.
3- Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.
4- Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.
5- Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.

0 yorum:

Boyunda Çizgi Oluşumunu Engelleme - Kırışıklık

Boyunda Çizgi Oluşumunu Engelleme - Kırışıklık

İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun gü zelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır.

İşte bu uygulamalardan bazıları:

1- Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.
2- Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.
3- Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.
4- Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.
5- Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.

0 yorum:

Sigara içen kadınlar ne tür bitkisel formüller uygulayabilirler?


Sigara içen hanımlarda renk bozukluğu vardır. Onu en iyi alan armut suyudur. Akşamları armudu yüzlerinde dolaştırdıkları zaman yüzlerinde o kara sarılık tamamen beyaz pembeye dönüşüyor. Zaten sigara içilmesinden yana değilim ama içiyorlarsa bari önlem alsınlar. Kestane balı yesinler, çünkü içi temizliyor. Bir de kırışmak istemiyorlarsa, çeyrek avokado, içerisine bir tatlı kaşığı bal, çeyrek limon suyu sıkıp krem haline getirsinler ve bütün yüzlerine uygulasınlar.

0 yorum:

Kuru ciltler için hangi bitkisel maskeler uygulanabilir?


Kuru ciltler kırışmaya çok müsait ciltlerdir. Bol su dengeli beslenmek şarttır. Bence kuru cildin en iyi ilacı bir tatlı kaşığı tuzsuz tereyağı, bir tatlı kaşığı balı karıştırıp yarım saat beklettikten sonra cilde uygulanmasıdır. Bu cildin a vitamini b vitamini almasını sağlar. Çabuk kırışmasını önler. Eğer ki sarkmayı önlemek istiyorsak kuru cildi, sütü kaynama zamanı geldiği zaman içerisine bir tutam papatya atarak çay gibi demledikten sonra onu süzeriz. Süzdüğümüz sütü buz kabına koyup dondurduktan sonra her gün bir bu kapsülünü yüzümüzde dolaştırdığımız zaman cildimizde olan o kuruluk gerginlik yok olur. Aynı zamanda sarkmasını engeller.

0 yorum:

Sürekli makyaj yapanlar ne tür bitkisel formüller uygulayabilirler?


Sürekli makyaj yapanlar ne tür bitkisel formüller uygulayabilirler?

Makyaj ne olursa olsun kimyasal maddelerden oluştuğu için ne olursa olsun mutlaka iyi temizlememiz gerekir. Bilhassa kirpiklerimizi. Rimelliyse o sabah kalktığımızda gözaltlarınızda kirpik bile görebilirsiniz. Çünkü zarar veren maddeler neticede. Mutlaka nemli bir pamuğa bir parçacık badem yağı koyup kirpiklerinizi silin. Bir salatalığı rendeleyin 500 gr. Sütle hafif pişirin. Piştikten sonra süzgeçten geçirin. İçerisine bir tatlı kaşığı badem yağı karıştırın. Buzdolabınızda bulunsun.

0 yorum:

Selülit tedavisi kesin sonuç verir mi?


Selülit tedavisinden kesin sonuç alınabilir. Üçüncü dereceler yani ayakta durduğunuzda portakal kabuğu görüntüleri kaybolabilir. Ya da normalde görünen portakal kabuğu görüntüsü sıkmakla kaybolabilir. Yani mutlaka birer adım geriye doğru gidilebilir. Hatta uzun bir tedaviyle sıfıra ulaşmak bile mümkündür.



Önemli olan ondan sonra bu ulaştığımız noktayı koruyabilmektir. Kişiye ve bölgeye göre mutlaka değişir. Biraz önce de söylediğim gibi biz selülitle kiloyu karıştırdığımız için, insanlar hemen zayıflayarak selülitlerini kaybedeceğini düşünüyorlar ama benim 48 kilo gibi çok zayıf hastalarımda çok yoğun selülit olurken, 90 kiloluk çok az selülitli hastalarım da var. Bu nedenle yaşam tarzı destekli uzun ve inatçı bir tedavi selülitte kesin çözümdür.

0 yorum:

Selülit nedir?


Selülit bir hastalık değildir. Selülit derinin altındaki yağ hücrelerinin arasında ödemle birlikte sıkışmış bir dolaşım bozukluğudur. Görüntü ile ilgili bir sorundur. Selülitin ilerlemesi bazı kılcal damarların gözükmesine o bölgede şişmelere neden olabilir ama selüliti hastalık olarak tanımlamak tıbbi anlamda doğru değildir. Selülit genelde estetik sorun olarak görülmektedir.

0 yorum:

Selülitlerden kurtulmak için yapılabilecek egzersizler var mı?


Ellerinizde belirli bir ağırlık olmadan da bu egzersizi yapabilirsiniz. Yalnız bel problemi olanlar bu egzersizi çok dikkatli yapmalıdır. Çünkü hareket dengesiz bir egzersiz olduğu için tutarsız bir hareket sakatlıklara yol açabilmekte. Ellerimizi belimize koyuyoruz. Sağ ayağımız ve sol ayağımızda sayarak haftanın 3 günü sırayla 8-10 ve 12 tekrardan oluşacak şekilde hareketimizi yapıyoruz. Bu hareket aynı zamanda bacak ve kalça kaslarını kuvvetlendirmeye yarıyor. Sağa sekiz sola sekiz olmak üzere toplam iki set yapıyoruz. Tabi bu başlangıç seviyesi. Bu hareketi yaparken bütün ağırlık kalça, bacak ve bel altı kas gruplarında oluşuyor. Bu yüzden hareketi oldukça dikkatli ve yavaş yapmalıyız ki sakatlıklara maruz kalmayalım. Elinizde bir materyal kullanmak istediğinizde, küçük bir topunuz da olsa bu işinizi görecektir.

0 yorum:

Selülitle mücadele için ne tür bitkisel formüller uygulanabilir?


Selülitle mücadelede en önemli şey, hamama gidini kese olun. Kese kan dolaşımını olumlu etkiliyor. Daha sonra yapmamız gereken şey eşit miktarda susam yağı, limon suyu, 10 adet dövülmüş aspirin ve bir tatlı kaşığı okaliptus yağını karıştırıyorsunuz ve bu karışımla birlikte selülitli bölgelerinize yukarı doğru dairesel biçimde masaj yapıyorsunuz. Bol su içiyorsunuz. Çok yağlı gıdalardan şarküteriden uzak duruyorsunuz. Bu da selülitin geçmesini sağlıyor.

0 yorum:

Akne, Akne İzleri ve Tedavi Seçenekleri - Cilt Lekeleri


Akne, deri altındaki kıl kökü ve yağ bezi ünitesinin iltihaplanmasıdır. Bu kitlelerin en yoğun olduğu yerler yüz, alın, burun çevresi, çene, göğüs arası ve sırttır. Aknenin nedenleri

1. Yağ bezleri tarafından salgılanan sebumun miktarında artış

Sebum miktarında artış yapan nedenlerin başında hormonal bozukluklar ve özellikle adet düzensizliği ve tüylenmeye ne den olan polikistik over sendromu gelir.

2. Siyah noktalarında artış (Kıl ve yağ kanalın tıkanması)

Sebum salgısındaki artış gözeneklerin tıkanması, gözeneklerin genişlemesi ve koyu siyah renkli bir görünüm almasına neden olur. Bu oluşuma siyah nokta ve ya komedon denilir ve aknenin en önemli nedenlerinden biridir. Zamanla siyah noktalar patlar ve içindeki yağlar dışarıya çıkar).

0 yorum:

Cilt Lekelerine Son - Cilt Lekeleri


Cilt Lekelerine Son - Cilt Lekeleri

Genellikle ergenlik sivilce izleri ve güneşten kaynaklanan lekeler cildimizde ,en olmadık yerde bize kendini göstererek canımızı sıkıyor. Bunları kapatmak üzere sürülen bir çok kozmetik ürünü var şüphesiz...Bu ürünlerle geçici görüntüler elde etmek her zaman mümkün. Peki nedir bu lekeler,nasıl bu şekle dönüşür?

CİLT YAPISI

Güneş ışınlarının etkisi ile oluşan pigment artışı ciltte geniş leke görüntüleri oluşturur. Ayrıca sivilce izleri,hamilelik,aşırı antibiyotik kullanma,yanlış kozmetik ürünleri gibi sebepler ciltte lekelerin oluşmasına neden olmaktadır.

0 yorum:

Kırışıklık, Şekil Bozukluğu, Leke ve Sivilce İzleri - Cilt Lekeleri


Kırışıklık, Şekil Bozukluğu, Leke ve Sivilce İzleri - Cilt Lekeleri

Ciltte yaşlanmaya, sivilcelere, yaralanmalara ve güneş ışınlarının olumsuz etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklık, leke, şekil bozukluğu gibi estetik kusurların düzeltilmesi için kullanılan soft yöntemler büyük ilgi görüyor. Acı çekmeden, normal yaşamı etkilemeden uygulanır olması soft yöntemlere üstünlük sağlıyor. Kişinin esteti k sorununun niteliğine ve beklentilerine göre muayeneden sonra hangi yöntemin kullanılacağına karar veriliyor.

0 yorum:

Deri Lezyonları - Cilt Lekeleri


Pigmente lezyonların değerlendirilmesi, kansere dönüşme potansiyel i ve görünümü bozmaları nedeniyle özellik gösterir. Erken dönemde tanısının konularak tedavinin planlanması önemlidir. Cildin pigmente lezyonlarında asimetri, renk değişikliği (alacalı, mor, mavi,kırmızı, kahverengi karışımı),sınır düzensizliklerinin olması ve büyümesi cerrahi olarak çıkarılmasını gerektirir.

Doğuşta mevcut olan dev kıllı nevüsler maliğn tranformasyon açısından yüksek risk taşır ve çıkarılması gerekir. Günümüzde artan ultraviyole riski ile cilt kanseri sıklığı da artmaktadır. Cildinizde iyileşmeyen, sınırları düzensiz, devamlı kanayan yaralar mevcutsa en kısa zamanda plastik cerraha başvurunuz.

Kaynak : www.hastarehberi.com

0 yorum:

Cilt Lekeleri ve Çözüm Önerileri - Cilt Lekeleri


Genellikle ergenlik sivilce izleri ve güneşten kaynaklanan lekeler cildimizde ,en olmadık yerde bize kendini gösterere k canımızı sıkıyor. Bunları kapatmak üzere sürülen bir çok kozmetik ürünü var şüphesiz...Bu ürünlerle geçici görüntüler elde etmek her zaman mümkün. Peki nedir bu lekeler,nasıl bu şekle dönüşür?

CİLT YAPISI

Güneş ışınlarının etkisi ile oluşan pigment artışı ciltte geniş leke görüntüleri oluşturur. Ayrıca sivilce izleri,hamilelik,aşırı antibiyotik kullanma,yanlış kozmetik ürünleri gibi sebepler ciltte lekelerin oluşmasına neden olmaktadır.

Bitkisel ürünlerle ise lekeler, çeşitli yöntemlerle bir süre içersinde kalıcı sonuçlara ulaşıyor. Aynı zamanda bu bitkisel ürünler uygulanırken ciltte herhangi bir tahriş veya kızarıklık yapmaması avantajdır.3 ay düzenli uygulanan bitkisel peelinglerle ciltte yeniden yapılanma ve lekelerin büyük ölçüde açıldığı gözlemlenir.

0 yorum:

Çillerden Kurtulmanın Yöntemleri - Cilt Lekeleri


Aşağıdaki reçetelerden size uygun olanları kullanmaya başlayabilirsiniz.

1. İlkbahar veya yaz başında maydanoz yapraklarından, sonbaharda ise maydanoz kökünden maske hazırlanır. Maydanozu (2 yemek kaşığı) robottan geçirip kıyma haline getirin ve temizlenmiş cild e maske olarak uygulayın. Gözaltlarına maydanoz koymayın. 20-30 dakika sonra maskeyi soğuk suyla yıkayın ve cildinize nemlendirici krem sürün.

2. Maydanoz köklerinin kaynatın, limon suyu ile karıştırın, yüzünüzü bu karışımla sabah akşam silin.
3. 2 yemek kaşığı havuç suyuna 20 damla limon suyu ekleyin ve günde 2-3 kez yüzünüze uygulayın. Maske 20-30 dakika bekletilip çıkarılır.
4. 50 gram maydanozu yarım litre yüzde kırklık alkole yatırın (votka da olur), 2 hafta karanlık yerde dinlendirin ve soğutarak kullanmaya başlayın.

0 yorum:

Benler ve Çiller Hakkında Bilmek İstedikleriniz ? - Cilt Lekeleri


Benler ve Çiller Hakkında Bilmek İstedikleriniz ? - Cilt Lekeleri

Benler nedir?

Benler genellikle deriniz zararsız değişikliklerindendir. Tıp dilinde melanositik nevüs olarak bilinirler ve melanosit denen pigment hücrelerin (derinin rengini veren hücreler) çoğalması sonucu gelişirler.

Benler ne şekilde görülebilirler?

Benler düz veya kabarık olabilirler. Renkleri pembeden kahbverengi siyaha kadar değişebilir. Benlerin sayısı genetik olarak ve güneşe maruz kalmanın derecesine bağlı olarak değişir.

0 yorum:

Nevüs (Benler) - Cilt Hastalıkları

Nevüs (Benler) - Cilt Hastalıkları

Tıpta “Nevüs”, halk arasında “Ben” adı ile anılan deri oluşumları, çok farkl ı görünümde ve yapıda olabilmekle beraber, genellikle kastedilen; yuvarlak veya oval deriden hafif kabarık 3-5 mm büyüklükte, siyah-kahverengi sertçe yapılardır. Bunlar; pigment üretici hücreye çok benzeyen özel hücrelerin deri içinde bir alanda yuvalanması sonucu gelişirler. Doğuştan itibaren var olabilecekleri gibi çoğu çocukluk döneminde, bir kısmı da sonraki bir zamanda ortaya çıkarlar. Benler 2 nedenle tıbbi açıdan önem taşırlar;

1- Bazı ben tiplerinin zamanla malignleşme (kötü huylu bir şekle dönme) riskine sahip olması,

2- Pigment üretici hücrelerden gelişen “Melanom” adındaki malign oluşumunun iyi huylu bir ben olarak algılanıp tedavisiz bırakılması.

Bu nedenle risk taşıyan benlerin özelliklerinin ve bir bende rastlanabilecek hangi değişimlerin önemli olduğunun bilinmesi gerekir;

· 0.5-1 cm''den büyük olması

· Sınırın girintili çıkıntılı asimetrik olması

· Rengin alacalı olması (yer yer siyah, kırmızı, kahverengi, beyaz)

· Ayak tabanı, el ayası ve parmak uçlarında yer alması

· Sayılan bu özellikleri taşıyan benlerin ailede de olması

· Geçmişte zaman zaman yanık yapacak şekilde yoğun güneşlenmelerin olması

Var olan bir benin;

· Neden yokken kanaması

· Üzerinde ülser gelişmesi

· Rengin hızla koyulaşması

· Rengin etrafa yayılması (veya etrafta beyazlanma olması)

· Kaşınma, acıma gibi belirtilerin olması

Günümüzde malign melanom için en etkin tedavi, olabildiğince erken teşhis edilip cerrahi olarak etraflıca çıkarılmasıdır. Başlangıçta ve sonra zaman zaman yayılma olasılığına karşı gerekli incelemeler yapılır. Bir bene cerrahi girişim uygulandığında malignleşebileceği veya yayılabileceği inanışı YANLIŞ ve maalesef yaygın bir inanıştır. Ben veya bene benzeyen oluşumlarla ilgili herhangi bir kuşkuda sağlık kuruluşuna başvurmak en doğru davranış olacaktır.

Kaynak : saglikbilgileri.org

0 yorum:

Çocuklar güneşlenirken nelere dikkat etmeli?

Çocuklarımızı 17-18 yaştan önce güneşten çok iyi koruyabilirsek, güneşten dolayı meydana gelen hastalıkları minimuma indiriyoruz demektir. Çocuklar için vücut, yüz, tüm vücuda sürebilecekleri güneş koruyucuları var. Bu güneş koruyucuların güneşe çıkmadan yarım saat öncesinde kullanılması gerekiyorGüneş koruyucu 2-3 saatte etkisini kaybettiği için her 2-3 saatte bir tekrarlamamız gerekiyor. Çocukları güneşten mümkün olduğunca korumamız gerekiyor. Bunu sağlamak için şapka kullanması, ince ve açık renkli giysilerin giyilmesi ve 2-4 yaşındaki çocukların çokta fazla güneşe çıkarmamak gerekiyor. Duş alma konusunda ise su zaten çocuklarını vücutları açısından çok yararlıdır.

0 yorum:

Yaşlılar güneşlenirken nelere dikkat etmeli?

Yaşlıların D vitamini sentezi için ve moral motivasyon için güneşe ihtiyaçları var. Ama güneşin altında uzanmak şeklinden değildir. Güneş altında yatmak vücut direncimiz açısından de negatif bir etkiye sahiptir. Her gün 15 dakika ile yarım saat arasında yürüyüş yapmak, dışarıda veya pencerenin önünde oturmak D vitamin sentezi için gerekli bir şeydir. Fakat yaşlıların kendilerini güneşten korumaları gerekiyor. Çünkü yaşlı bir cilt, ince bir cilt olup güneşe karşı daha hassastır ve güneş yanıklarının olma ihtimali artmış oluyor.

Eğer aşırı derecede bronzlaşmak istemiyorsa ültraviyole ışınlarını maksimum derecede bloke eden SPF50 ile SPF 100 arasında yani 50 ile 100 faktör arasındaki güneş koruyucuları tercih etmesi gerekiyor. Güneş koruyucular kozmetik ve dermatokozmetik şeklinde ikiye ayrılabilir. Kozmetik güneş koruyucuları, kozmetik firmalarının çıkarmış olduğu güneş koruyuculardır. Dermatokozmetik güneş koruyucuları da daha çok dermatolojik testlerden geçmiş ve tercih edilen güneş koruyucularıdır.

0 yorum:

Yaşlılar güneşlenirken nelere dikkat etmeli?

Yaşlıların D vitamini sentezi için ve moral motivasyon için güneşe ihtiyaçları var. Ama güneşin altında uzanmak şeklinden değildir. Güneş altında yatmak vücut direncimiz açısından de negatif bir etkiye sahiptir. Her gün 15 dakika ile yarım saat arasında yürüyüş yapmak, dışarıda veya pencerenin önünde oturmak D vitamin sentezi için gerekli bir şeydir. Fakat yaşlıların kendilerini güneşten korumaları gerekiyor. Çünkü yaşlı bir cilt, ince bir cilt olup güneşe karşı daha hassastır ve güneş yanıklarının olma ihtimali artmış oluyor.

Eğer aşırı derecede bronzlaşmak istemiyorsa ültraviyole ışınlarını maksimum derecede bloke eden SPF50 ile SPF 100 arasında yani 50 ile 100 faktör arasındaki güneş koruyucuları tercih etmesi gerekiyor. Güneş koruyucular kozmetik ve dermatokozmetik şeklinde ikiye ayrılabilir. Kozmetik güneş koruyucuları, kozmetik firmalarının çıkarmış olduğu güneş koruyuculardır. Dermatokozmetik güneş koruyucuları da daha çok dermatolojik testlerden geçmiş ve tercih edilen güneş koruyucularıdır.

0 yorum:

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

CİLT KANSERİNİN BELİRTİLERİ

Tüm cilt kanseri türleri aynı belirtileri göstermese de hemen hepsi, kendini ciltte meydana ge len renk değişimleri ve pullanma ile iltihaplı, kanamalı, ağrılı ve kaşıntılı benekler şeklinde belli ediyor. Bu bölgeler zamanla kabuk tutuyor, iyileşiyor ancak yeniden açık yara şeklinde ortaya çıkıyor. Daha çok fazlaca ve korunmasız olarak güneş ışığına maruz kalan yüz, dudak, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak ve el gibi bölgelerde görülen Melanoma, nadiren avuç içi, genital bölge veya parmak aralarında da ortaya çıkabiliyor.

HANGİ FAKTÖRLER KANSER RİSKİNİ ARTIRIR?

Açık Ten

Açık renk tene sahip kişilerde pigment hücreleri, yani melaninler, güneşten veya solaryum cihazlarından yayılan ultraviyole ışınlarına karşı çok daha korunmasız. Eğer sarışın veya kızıl saçlı iseniz, göz renginiz açıksa, çilleriniz varsa ve cildiniz çok az güneş ışığında bile kızarma eğilimi gösteriyorsa, esmer veya buğday tenlilere göre daha fazla risk altındasınız demektir.

Güneş Yanıkları

Güneş yanıkları, kısaca, cildin yakıcı güneş ışınlarına karşı gösterdiği tepki olarak tanımlanabilir. Çocukluğunda veya ergenlik döneminde bir ya da birden fazla kez güneş yanığı geçirmiş kişilerde, yetişkinlik döneminde cilt kanserine yakalanma riski de önemli ölçüde artıyor. Ayrıca yetişkinlikte maruz kalınan güneş yanıkları da yüksek risk anlamına geliyor.

Güneş Altında Fazla Kalmak

Olması gerekenden daha fazla süre güneş ışığına maruz kalmak, kanser riskini artırıyor. Bronz bir cilt, sizi çok güzel ve çekici gösterebilir. Ancak bronzlaşmanın aslında, cildin ultraviyole ışınlarına karşı gösterdiği tepki olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Güneş Alan Bölgelerde Yaşamak

Fazla güneş alan ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayanlar, nispeten daha soğuk bölgelerde yaşayanlardan daha fazla risk altında bulunuyor. Aynı şekilde güneş ışınlarının daha kuvvetli olduğu yüksek bölgelerde yaşayanlar da, alçak bölgelerde yaşayanlara göre daha fazla ultraviyole ışınına maruz kalıyor.

Benler

Vücudunda normal benlere göre daha büyük ve düzensiz benler bulunan kişilerde, bu benlerin kansere dönüşmesi olayına sık rastlanıyor. Eğer vücudunuzda bu tür lekeler varsa, doktorunuzdan bunları takip etmesini isteyin. Zira vücudunda fazla ben olan insanlarda kanser riski oldukça yüksek.

Cilt lezyonları

Cilt lezyonları, cilt kanseri riskini artırıyor. Bu lezyonlar genellikle pürüzlü, pullu ve koyu kahverengidir. Daha çok güneş yanığına maruz kalmış yüz, alt kol ve ellerde bulunurlar.

Hassas Ciltler

Yanık tedavisi görmüş veya bir rahatsızlık sonucu deri hastalığı geçirmiş kişiler, güneş yanığına ve cilt kanserine karşı daha hassastır.

Kaynak: www.sevgimoda.com

0 yorum:

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

CİLT KANSERİNİN BELİRTİLERİ

Tüm cilt kanseri türleri aynı belirtileri göstermese de hemen hepsi, kendini ciltte meydana ge len renk değişimleri ve pullanma ile iltihaplı, kanamalı, ağrılı ve kaşıntılı benekler şeklinde belli ediyor. Bu bölgeler zamanla kabuk tutuyor, iyileşiyor ancak yeniden açık yara şeklinde ortaya çıkıyor. Daha çok fazlaca ve korunmasız olarak güneş ışığına maruz kalan yüz, dudak, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak ve el gibi bölgelerde görülen Melanoma, nadiren avuç içi, genital bölge veya parmak aralarında da ortaya çıkabiliyor.

HANGİ FAKTÖRLER KANSER RİSKİNİ ARTIRIR?

Açık Ten

Açık renk tene sahip kişilerde pigment hücreleri, yani melaninler, güneşten veya solaryum cihazlarından yayılan ultraviyole ışınlarına karşı çok daha korunmasız. Eğer sarışın veya kızıl saçlı iseniz, göz renginiz açıksa, çilleriniz varsa ve cildiniz çok az güneş ışığında bile kızarma eğilimi gösteriyorsa, esmer veya buğday tenlilere göre daha fazla risk altındasınız demektir.

Güneş Yanıkları

Güneş yanıkları, kısaca, cildin yakıcı güneş ışınlarına karşı gösterdiği tepki olarak tanımlanabilir. Çocukluğunda veya ergenlik döneminde bir ya da birden fazla kez güneş yanığı geçirmiş kişilerde, yetişkinlik döneminde cilt kanserine yakalanma riski de önemli ölçüde artıyor. Ayrıca yetişkinlikte maruz kalınan güneş yanıkları da yüksek risk anlamına geliyor.

Güneş Altında Fazla Kalmak

Olması gerekenden daha fazla süre güneş ışığına maruz kalmak, kanser riskini artırıyor. Bronz bir cilt, sizi çok güzel ve çekici gösterebilir. Ancak bronzlaşmanın aslında, cildin ultraviyole ışınlarına karşı gösterdiği tepki olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Güneş Alan Bölgelerde Yaşamak

Fazla güneş alan ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayanlar, nispeten daha soğuk bölgelerde yaşayanlardan daha fazla risk altında bulunuyor. Aynı şekilde güneş ışınlarının daha kuvvetli olduğu yüksek bölgelerde yaşayanlar da, alçak bölgelerde yaşayanlara göre daha fazla ultraviyole ışınına maruz kalıyor.

Benler

Vücudunda normal benlere göre daha büyük ve düzensiz benler bulunan kişilerde, bu benlerin kansere dönüşmesi olayına sık rastlanıyor. Eğer vücudunuzda bu tür lekeler varsa, doktorunuzdan bunları takip etmesini isteyin. Zira vücudunda fazla ben olan insanlarda kanser riski oldukça yüksek.

Cilt lezyonları

Cilt lezyonları, cilt kanseri riskini artırıyor. Bu lezyonlar genellikle pürüzlü, pullu ve koyu kahverengidir. Daha çok güneş yanığına maruz kalmış yüz, alt kol ve ellerde bulunurlar.

Hassas Ciltler

Yanık tedavisi görmüş veya bir rahatsızlık sonucu deri hastalığı geçirmiş kişiler, güneş yanığına ve cilt kanserine karşı daha hassastır.

Kaynak: www.sevgimoda.com

0 yorum:

Cilt Kanserleri ve Benler - Cilt Kanseri

Cilt Kanserleri ve Benler - Cilt Kanseri

Cilt kanserleri ve benler son 20 yılda bir önceki yıla göre yüzde dört oranında artış gösteriyor. Bu artışı, durdurmak mümkün olmasa bile, erken teşhis ve güneşe olabildiğince az maruz kalmak, hastalığa yakalanma riskini mini muma indiriyor. Cilt kanserleri neden oluşur, daha çok vücudun hangi kısımlarında görülür?
Cilt kanserlerinin en önemli nedeni, cildimizde oluşan güneşe bağlı hasarlardır. Buna foto yaşlanma denilmektedir. Cilt kanserleri vücudumuzun her yerinde görülmekle birlikte en sık foto yaşlanmanın, yani güneş hasarlarının yoğun olduğu yerlerde görülür. Güneşe en sık maruz kalan yüz, boyun, kol ve bacaklar cilt kanserlerinin en sık rastlandığı yerlerdir.

Ne zaman cilt kanserlerinden şüphelenilmeli, belirtileri nelerdir?
Gövdemizde yeni çıkan, hızla büyüme gösteren, deriden kabarık, kanayan lezyonlar ve siyah renkli benler olduğunda şüphe duymalı ve dermatoloğa başvurmalıyız.

Kaç tür cilt kanseri vardır?
Üç tür cilt kanseri vardır: Bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, malign melanom.

En çok risk altında olanlar kimlerdir, kalıtımsal faktörler etkili midir?
Cilt kanserleri en sık tip bir deri denilen beyaz ten, sarı saç, açık renkli gözlülerde görülür. Malign melanom türü cilt kanserlerinde de kalıtımsal faktörlerin önemli olduğu düşünülmektedir. Ailesinde malign melanom olanlarda bu kansere yakalanma riski olmayanlara göre daha yüksektir.

Görülme sıklığı erkeklerde mi kadınlarda mı fazladır?
İki cinsiyet arasında görülme sıklığı açısından bir fark yoktur.

Diğer kanserlere göre görülme sıklığı ne kadardır?
ABD''de cilt kanserleri en sık görülen kanserlerin başında gelmektedir. Ülkemizde kesin istatistiksel sonuçlar olmamakla beraber oran yüksek değildir. Son 20 yılda, deri kanserleri her yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde dört oranında artmıştır. Bunun başlıca nedenleri olarak; ozon katının incelmesi, ultraviyole ışınlarına maruz kalınması ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan kronik böbrek yetmezliği ve AİDS gibi hastalıklardaki artış sayılabilir. İnsanların yaklaşık yarısında 65 yaşına kadar deri kanseri gelişmektedir. Yetmiş milyon nüfuslu bir ülkede her yıl yaklaşık 2500 kişi deri kanseri nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Bunların yaklaşık yüzde 75''i melanom nedeniyle, geri kalan yüzde 25''i de diğer deri kanseri türleri nedeniyle olmaktadır. Bazal hücreli kanserler ortaya çıktıkları bölgede tekrar belirme eğilimlidirler ve uzak organlara yayılmazlar. Skuamöz hücreli kanserler de benzer seyir göstermekle birlikte uzak organlara yayılmazlar. Skuamöz hücreli kanserler de benzer seyir göstermekle birlikte uzak organ ve lenf bezlerine yayılabilirler. Melanomlar ise ölümcül seyirli olup, erken tedavi edilmemeleri durumunda lenf bezlerine ve uzak organlara yayılırlar.

Bitkisel tedaviler cilt kanserinde ne kadar başarı sağlıyor?
Bitkisel tedavilerle cilt kanserlerinin tedavisi mümkün değildir.

Nüksetme riski var mıdır?
Cilt kanserleri tedaviden sonra hem ilk çıktıkları bölgede nüksedebilirler. Hem de uzak organlara yayılabilirler. Cerrahi tedavi sırasında kanser tam çıkarılmışsa ya da, dar sınırlarla çıkarılmışsa nüksetme riski daha yüksektir. Bu nedenle ilk tedavi büyük önem taşır. Benzer şekilde nüksetme durumunun erken tanı ve tedavisi için, hastaların tedaviden sonra 6-12 ayda bir doktorları tarafından kontrol edilmesi çok önemlidir.

Cilt kanserlerinden korunmak için nelere dikkat etmeliyiz?
Cilt kanserlerinin oluşmasında en önemli faktör güneş ışınıdır. Güneşe maruz kalma süremiz arttıkça cilt kanserlerine yakalanma ihtimalimiz de o oranda artar. Bu nedenle doğal ve suni güneş yanıklarının oluşmasına izin vermemeliyiz. Yaz aylarında mutlaka açık alanlardaki sosyal aktivitelerde ve deniz kenarında güneş koruyucuları kullanmalı. Ama en önemlisi kullanılan güneş koruyucularının hem UVA, hem de UVB''ye karşı etkili olduğuna, suda koruyucu özelliklerini yitirmediğine dikkat etmeliyiz. Yüz ve ellere 20 faktörün üstünde koruyucu krem sürmek, geniş şapka ve uzun kollu giysiler giymeye dikkat etmek de diğer önemli hususlardır. Bunun dışında, tüm cilt düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve herhangi bir lezyonun ortaya çıkması halinde mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Kaynak : www.ekolay.net

0 yorum:

Cilt Kanserleri ve Benler - Cilt Kanseri

Cilt Kanserleri ve Benler - Cilt Kanseri

Cilt kanserleri ve benler son 20 yılda bir önceki yıla göre yüzde dört oranında artış gösteriyor. Bu artışı, durdurmak mümkün olmasa bile, erken teşhis ve güneşe olabildiğince az maruz kalmak, hastalığa yakalanma riskini mini muma indiriyor. Cilt kanserleri neden oluşur, daha çok vücudun hangi kısımlarında görülür?
Cilt kanserlerinin en önemli nedeni, cildimizde oluşan güneşe bağlı hasarlardır. Buna foto yaşlanma denilmektedir. Cilt kanserleri vücudumuzun her yerinde görülmekle birlikte en sık foto yaşlanmanın, yani güneş hasarlarının yoğun olduğu yerlerde görülür. Güneşe en sık maruz kalan yüz, boyun, kol ve bacaklar cilt kanserlerinin en sık rastlandığı yerlerdir.

Ne zaman cilt kanserlerinden şüphelenilmeli, belirtileri nelerdir?
Gövdemizde yeni çıkan, hızla büyüme gösteren, deriden kabarık, kanayan lezyonlar ve siyah renkli benler olduğunda şüphe duymalı ve dermatoloğa başvurmalıyız.

Kaç tür cilt kanseri vardır?
Üç tür cilt kanseri vardır: Bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom, malign melanom.

En çok risk altında olanlar kimlerdir, kalıtımsal faktörler etkili midir?
Cilt kanserleri en sık tip bir deri denilen beyaz ten, sarı saç, açık renkli gözlülerde görülür. Malign melanom türü cilt kanserlerinde de kalıtımsal faktörlerin önemli olduğu düşünülmektedir. Ailesinde malign melanom olanlarda bu kansere yakalanma riski olmayanlara göre daha yüksektir.

Görülme sıklığı erkeklerde mi kadınlarda mı fazladır?
İki cinsiyet arasında görülme sıklığı açısından bir fark yoktur.

Diğer kanserlere göre görülme sıklığı ne kadardır?
ABD''de cilt kanserleri en sık görülen kanserlerin başında gelmektedir. Ülkemizde kesin istatistiksel sonuçlar olmamakla beraber oran yüksek değildir. Son 20 yılda, deri kanserleri her yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde dört oranında artmıştır. Bunun başlıca nedenleri olarak; ozon katının incelmesi, ultraviyole ışınlarına maruz kalınması ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olan kronik böbrek yetmezliği ve AİDS gibi hastalıklardaki artış sayılabilir. İnsanların yaklaşık yarısında 65 yaşına kadar deri kanseri gelişmektedir. Yetmiş milyon nüfuslu bir ülkede her yıl yaklaşık 2500 kişi deri kanseri nedeniyle yaşamını yitirmektedir.

Bunların yaklaşık yüzde 75''i melanom nedeniyle, geri kalan yüzde 25''i de diğer deri kanseri türleri nedeniyle olmaktadır. Bazal hücreli kanserler ortaya çıktıkları bölgede tekrar belirme eğilimlidirler ve uzak organlara yayılmazlar. Skuamöz hücreli kanserler de benzer seyir göstermekle birlikte uzak organlara yayılmazlar. Skuamöz hücreli kanserler de benzer seyir göstermekle birlikte uzak organ ve lenf bezlerine yayılabilirler. Melanomlar ise ölümcül seyirli olup, erken tedavi edilmemeleri durumunda lenf bezlerine ve uzak organlara yayılırlar.

Bitkisel tedaviler cilt kanserinde ne kadar başarı sağlıyor?
Bitkisel tedavilerle cilt kanserlerinin tedavisi mümkün değildir.

Nüksetme riski var mıdır?
Cilt kanserleri tedaviden sonra hem ilk çıktıkları bölgede nüksedebilirler. Hem de uzak organlara yayılabilirler. Cerrahi tedavi sırasında kanser tam çıkarılmışsa ya da, dar sınırlarla çıkarılmışsa nüksetme riski daha yüksektir. Bu nedenle ilk tedavi büyük önem taşır. Benzer şekilde nüksetme durumunun erken tanı ve tedavisi için, hastaların tedaviden sonra 6-12 ayda bir doktorları tarafından kontrol edilmesi çok önemlidir.

Cilt kanserlerinden korunmak için nelere dikkat etmeliyiz?
Cilt kanserlerinin oluşmasında en önemli faktör güneş ışınıdır. Güneşe maruz kalma süremiz arttıkça cilt kanserlerine yakalanma ihtimalimiz de o oranda artar. Bu nedenle doğal ve suni güneş yanıklarının oluşmasına izin vermemeliyiz. Yaz aylarında mutlaka açık alanlardaki sosyal aktivitelerde ve deniz kenarında güneş koruyucuları kullanmalı. Ama en önemlisi kullanılan güneş koruyucularının hem UVA, hem de UVB''ye karşı etkili olduğuna, suda koruyucu özelliklerini yitirmediğine dikkat etmeliyiz. Yüz ve ellere 20 faktörün üstünde koruyucu krem sürmek, geniş şapka ve uzun kollu giysiler giymeye dikkat etmek de diğer önemli hususlardır. Bunun dışında, tüm cilt düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve herhangi bir lezyonun ortaya çıkması halinde mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Kaynak : www.ekolay.net

0 yorum:

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

Cilt Kanserinin Belirtileri ve Riskleri - Cilt Kanseri

CİLT KANSERİNİN BELİRTİLERİ

Tüm cilt kanseri türleri aynı belirtileri göstermese de hemen hepsi, kendini ciltte meydana ge len renk değişimleri ve pullanma ile iltihaplı, kanamalı, ağrılı ve kaşıntılı benekler şeklinde belli ediyor. Bu bölgeler zamanla kabuk tutuyor, iyileşiyor ancak yeniden açık yara şeklinde ortaya çıkıyor. Daha çok fazlaca ve korunmasız olarak güneş ışığına maruz kalan yüz, dudak, kulak, boyun, göğüs, kol, bacak ve el gibi bölgelerde görülen Melanoma, nadiren avuç içi, genital bölge veya parmak aralarında da ortaya çıkabiliyor.

HANGİ FAKTÖRLER KANSER RİSKİNİ ARTIRIR?

Açık Ten

Açık renk tene sahip kişilerde pigment hücreleri, yani melaninler, güneşten veya solaryum cihazlarından yayılan ultraviyole ışınlarına karşı çok daha korunmasız. Eğer sarışın veya kızıl saçlı iseniz, göz renginiz açıksa, çilleriniz varsa ve cildiniz çok az güneş ışığında bile kızarma eğilimi gösteriyorsa, esmer veya buğday tenlilere göre daha fazla risk altındasınız demektir.

Güneş Yanıkları

Güneş yanıkları, kısaca, cildin yakıcı güneş ışınlarına karşı gösterdiği tepki olarak tanımlanabilir. Çocukluğunda veya ergenlik döneminde bir ya da birden fazla kez güneş yanığı geçirmiş kişilerde, yetişkinlik döneminde cilt kanserine yakalanma riski de önemli ölçüde artıyor. Ayrıca yetişkinlikte maruz kalınan güneş yanıkları da yüksek risk anlamına geliyor.

Güneş Altında Fazla Kalmak

Olması gerekenden daha fazla süre güneş ışığına maruz kalmak, kanser riskini artırıyor. Bronz bir cilt, sizi çok güzel ve çekici gösterebilir. Ancak bronzlaşmanın aslında, cildin ultraviyole ışınlarına karşı gösterdiği tepki olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Güneş Alan Bölgelerde Yaşamak

Fazla güneş alan ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayanlar, nispeten daha soğuk bölgelerde yaşayanlardan daha fazla risk altında bulunuyor. Aynı şekilde güneş ışınlarının daha kuvvetli olduğu yüksek bölgelerde yaşayanlar da, alçak bölgelerde yaşayanlara göre daha fazla ultraviyole ışınına maruz kalıyor.

Benler

Vücudunda normal benlere göre daha büyük ve düzensiz benler bulunan kişilerde, bu benlerin kansere dönüşmesi olayına sık rastlanıyor. Eğer vücudunuzda bu tür lekeler varsa, doktorunuzdan bunları takip etmesini isteyin. Zira vücudunda fazla ben olan insanlarda kanser riski oldukça yüksek.

Cilt lezyonları

Cilt lezyonları, cilt kanseri riskini artırıyor. Bu lezyonlar genellikle pürüzlü, pullu ve koyu kahverengidir. Daha çok güneş yanığına maruz kalmış yüz, alt kol ve ellerde bulunurlar.

Hassas Ciltler

Yanık tedavisi görmüş veya bir rahatsızlık sonucu deri hastalığı geçirmiş kişiler, güneş yanığına ve cilt kanserine karşı daha hassastır.

Kaynak: www.sevgimoda.com

0 yorum:

Cilt Kanseri Tipleri Nelerdir - Cilt Kanseri

Cilt Kanseri Tipleri Nelerdir - Cilt Kanseri

Cilt kanserleri özellikle erkeklerde en sık rastlanan kanser tipidir. Cilt kanseri her yıl sayılarda görülen artışla beraber İngiltere''de en sık rastlanılan kanser türlerinden biridir. Cilt kanserinin esas nedeni gen ellikle güneşten gelen ultraviole ışınlarıdır. Mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da cilt kanserlerine neden olabilir. Ultraviole ışınlarına karşı dünyayı koruyan ozon tabakasının incelmesinin de cilt Kanserlerinde ciddi bir artışa neden olduğu bilinen bir gerçektir.

En çok risk altında olanlar

— Açık tenliler,
— Ciltlerinde kolayca çillenme olanlar,
— Çok fazla sayıda - beni - olanlar ve bunların değişik şekil ve boyutta olması,
—Ailesinde cilt kanseri bulunanlar,
— Açık havada çalışmak ve eğlenmek için çok fazla zaman geçirenler,
— Ekvatora yakın, yüksek rakımlı veya yıl boyunca şiddetli güneş ışığına maruz kalanlar. Bunların dışında,
— Herhangi bir sebeple radyoaktif ışın tedavisi (radyoterapi) uygulamaları,
— Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar,
— Katran, zift, arsenik vs. gibi kimyasal karsinojen maddelere kronik şekilde maruz kalma,
— Kronik mikro travmalara maruz kalma gibi nedenlerle de deri kanserleri gelişebilir.

CİLT KANSERİNİN TİPLERİ NELERDİR?

1. Epidermisteki bazal hücrelerden kaynaklanan Bazal Hücreli Kanser (BCC)
2. Skuamöz hücrelerden kaynaklanan Skuamöz Hücreli Kanser (SeC)<
3. Melanin hücrelerinden kaynaklanan Malign Melanoma (MM)

BCC; en sık rastlanan cilt kanseridir. Yavaş seyreder. Nadiren başka bölgelere yayılır. Eğer tedavi edilmez se cilt altına ilerleyip kemik ve diğer dokulara atlayabilir. Bu açıdan en tehlikeli olanları göz çevresindekilerdir. BCC nadiren hayatı tehdit eder.

SCC; sık rastlanan diğer bir cilt kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda sık rastlanır. Lenf bezlerine bazen de iç organlara yayılabilir. sce eğer tedavi edilmez se hayatı tehdit eder duruma gelir.

Cilt kanserlerinin üçüncü tipi olan malign melanomalara daha az rastlanır. Ancak özellikle güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklığı giderek artmaktadır. Cilt kanserlerinin en tehlikeli tipidir. Ancak erken teşhis edilirse tam olarak tedavi edilebilme şansı vardır. Teşhis ve tedavide gecikme genellikle ölümcül olmaktadır.

Önlemler

• En iyi korunma yöntemi güneş ışığına uzun süre maruz kalmamaktır.
• Bronzlaşana kadar güneşlenmek zorunda değilsiniz. Yürüyüş yaparken, alışveriş esnasında ya da camların açık olduğu anda araç kullanırken yeteri kadar güneşten yararlanabilirsiniz.
• Günün hangi saatinde nerede olduğunuz da önemlidir. Nisan la Ekim arasında günün belirli saatlerinde UV radyasyon yoğunluğunda artış gözlenir.
• Kendinizi ve çocuklarınızı korumanız için yapmanız gerekenler:
• 11.00 ile 15.00 saatleri arasında dışarı çıkmaktan kaçının
• Geniş gölgelikli bir şapka ve güneş gözlüğüyle dışarı çıkın
• Düzenli olarak yüksek faktörlü koruyucular kullanın
• Yüksek ateşi önlemek için bol miktarda su için
• Güneş lambaları ya da yatakları kullanmaktan kaçının.

Tedavi Tedavi kanserin tipine, büyüme evresine, yerleşim yerine göre değişmektedir.
Eğer kanser küçük ise işlem ayaktan, lokal anestezi altında kolayca yapılabilir. Bu küçük ve az tehlikeli tiplerde kazıma (küretaj) veya elektrik akımı ile kanser hücrelerini yoketme (dessikasyon) işlemleri de yapılabilir. Ancak bu metotların tedavi açısından güvenilirliği az, iz bırakma ve deformasyon yapma ihtimalleri fazladır.
Kanser büyükse, lenf nodlarına veya vücudun başka bir bölgesine yayılmışsa büyük cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulabilir.
Cilt kanserlerinde muhtemel diğer tedavi seçenekleri kriyoterapi (kanser hücrelerinin dondurularak tahrip edilmesi), radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (antikanser ilaçların verilmesi)''dir.
Tedaviye başlamadan önce bu yöntemleri doktorunuzla beraber değerlendirmeli ve Aşağıdaki sorulara cevaplar aramalısınız.

— Tümörün yok edilmesi açısından hangi tedavi yöntemi daha güvenlidir?
— Hangi seçenek size daha uygundur?
— Sizdeki kanser tipi için ne kadar etkilidir?
— Olası riskleri ve yan etkileri nelerdir?
— Beklediğiniz fonksiyonel ve kozmetik sonuçlar ne kadar elde edilebilir?

Kaynak: saglik.ttnet.net

0 yorum:

Cilt Kanseri Hakkında Bilmedikleriniz - Cilt Kanseri

Cilt Kanseri Hakkında Bilmedikleriniz - Cilt Kanseri

Deri kanserleri bozulan çevresel faktörlerin de etkisi ile son yıllarda gitgide artmaktadır.

Ülkemizde deri kanserlerinin sıklığına ilişkin sağlıklı istatistik veriler yoktur.

Deri 2 tabakadan meydana gelmiştir.

1) Epidermis

2) Dermis

Epidermis derinin üst tabakasıdır. Vücudu dış etkenlerden korur. Su, elektrolit

ve ısı kaybını önler. Dermis epidermisin altındadır. Kıl follikülleri, ter ve yağ bezleri, damarlar, sinirler bu kattadır.

Daha derinde deri altı yağ dokusu vardır.

Deri kamserleri epidermisin bazal tabakası veya daha üstteki hücre tabakalarından kaynak alabilir. Deri kanserleri daha çok baş-boyunda olmakla birlikte tüm deri yüzeyinde olabilir. Vücudun güneş gören bölgeleri deri kanserlerine daha

çok adaydır.

KİMLER DERİ KANSERİ OLURLAR?

Deri kanserinin esas nedeni güneşten gelen ultraviole ışınlarıdır.

Mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları

da deri kanserlerine neden olabilir.

Ultraviole ışınlarına karşı dünyayı koruyan ozon tabakasının incelmesinin de deri

kanserlerinde ciddi bir artışa neden olduğu bilinen bir gerçektir.

En çok risk altında olanlar.

- Açık tenliler,

- Derilerinde kolayca çillenme olanlar,

- Çok fazla sayıda beni (nevüs) olanlar ve bunların değişik şekil ve boyutta

olması,

-Ailesinde deri kanseri bulunanlar,

- Açık havada fazla zaman geçirenler,

- Ekvatora yakın bölgelerde, yüksek rakımlı veya yıl boyunca yoğun güneş

ışığına maruz kalanlar. Bunların dışında,

- Herhangi bir sebeple radyoaktif ışın tedavisi (radyoterapi)

uygulamaları,

- Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar,

- Katran, zift, arsenik vs. gibi kimyasal karsinojen maddelere kronik

şekilde maruz kalma,

- Kronik mikrotravmalara maruz kalma gibi nedenlerle de deri

kanserleri gelişebilir.

TİPLERİ NELERDİR?

2. Epidermisteki bazal hücrelerden kaynaklanan Bazal Hücreli Kanser

(BHK)

2. Skuamöz (yassı)hücrelerden kaynaklanan Skuamöz Hücreli Kanser (SHK)

3. Melanositlerden (melanin üreten hücreler) kaynaklanan Malign Melanoma (MM)

BHK; en sık rastlanan deri kanseridir. Yavaş seyreder. Metastaz yapmaz. BHK nadiren

hayatı tehdit eder.

SHK; sık rastlanan diğer bir deri kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda

sık rastlanır. Lenf bezlerine bazen de iç organlara yayılabilir. SHK eğer tedavi

edilmezse hayatı tehdit eder duruma gelir.

Deri kanserlerinin üçüncü tipi olan malign melanomalara daha az rastlanır. Ancak

özellikle güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklığı giderek artmaktadır. Deri kanserlerinin

en tehlikeli tipidir. Ancak erken teşhis edilirse tam olarak tedavi edilebilme

şansı vardır. Teşhis ve tedavide gecikme genellikle ölümcül olmaktadır.

KANSERLEŞEBİLEN BAŞKA DERİ TÜMÖRLERİ VARMIDIR?

Bilinmesi gereken ve sık görülen iki deri tümörü benler ve

keratozlardır. Benler, yoğun pigmentli deri hücrelerinin kümeleşmesinden oluşur.

Bazen deriden kabarık şekilde, bazen derile aynı seviyededir. Bazen doğuştan beri

vardır. Bazen de sonradan çıkabilir. Birçoğunun tehlikesi olmamasına rağmen doğuştan

beri var olan geniş ve kıllı dev benler ile değişik renklerde ve sınırları net

olarak seçilemeyen benler malign melanomaya dönüşme riski taşırlar.

Benler;

1) Kozmetik nedenlerle,

2) Giysi ve takılarla sürekli tahriş oluyorlarsa,

3) Malign melanomaya dönüşme ihtimalleri nedeniyle cerrahi olarak çıkarılırlar.

Solar veya aktinik keratozlar ise üzerleri pürtüklü veya pullu, kahverengi veya

kırmızı renkte yamalar şeklinde görülen deri tümörleridir. Genellikle derinin güneşe

maruz kalan bölgelerinde görülürler. Bunların kansere dönüşme ihtimalleri vardır.

Kansere dönüşme belirtileri gösterenler cerrahi olarak çıkarılmalıdırlar.

DERİ KANSERLERİ NASIL TANINIR?

Bazal ve Skuamöz Hücreli Kanserler çeşitli görünüşlerde olabilirler.

Genel olarak:

1) Beyaz ve pembe renkli küçük bir kitle şeklinde,

2) Yüzeyi düzgün, parlak veya çukur şeklinde,

3) Kuru, pullu, kırmızı bir nokta şeklinde,

4) Kabuklu, kırmızı, yumru şeklinde,

5) Kabuklu yanyana küçük kitleler şeklinde,

6) Bir yara izine benzeyen beyaz bir yama şeklinde olabilirler.

2-4 haftada iyileşmeyen, kanama ve ağrı yapabilen bu türdeki

lezyonların kanser olabileceklerini düşünmek gerekir.

Malign Melanoma ise genellikle bir benden veya normal olan bir deriden başlayabilir.

Herhangi bir bende ortaya çıkan aşağıdaki değişiklikler

kanserleşme açısından uyarı kriterleri olarak kabul edilmelidir.

1. Asimetti

2. Kenar düzensizliği

3. Değişik renk tonlarında olma

4. Üzerinde kabuklanma

5. Kanama

6. Kaşıntı

7. Çevresinde kızarıklık

8. Kıllanma artışı

9. Boyutunda 6 mm''den daha fazla veya anormal bir artış olması.

Bu değişikliklerden biri veya birkaçı gözlenen benler cerrahi olarak çıkarılarak

Malign Melanoma açısından histopatolojik incelemeye tabi tutulmalıdır.

Eğer tüm bu değişkenler size karmaşık geliyorsa şunu hatırlamak çok önemlidir.

Derinizi tanıyınız ve tepeden - tırnağa düzenli olarak muayene ediniz. Sizi şüphelendiren

birşeylere rastlarsanız hemen bir Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanına

başvurunuz! Plastik cerrahlar tümörü fonksiyonel yapıyı bozmadan ve en estetik

görüntüyü sağlayacak şekilde cerrahi olarak çıkartırlar. Çıkarılan dokunun histopatolojik

incelemesi ile tam olarak çıkarılıp çıkarılamadığı, zeminde kalıntı kalıp kalmadığı

anlaşılabilir.

TEDAVİSİ NASILDIR?

Tedavi kanserin tipine, büyüme evresine, yerleşim yerine göre değişmektedir.

Eğer kanser küçük ise işlem ayaktan, lokal anestezi altında kolayca yapılabilir.

Bu küçük ve az tehlikeli tiplerde kazıma (küretaj) veya elektrik akımı ile kanser

hücrelerini yoketme (dessikasyon) işlemleri de yapılabilir. Ancak bu metodların

tedavi açısından güvenilirliği az, iz bırakma ve deformasyon yapma ihtimalleri

fazladır.

Kanser büyükse, lenf nodlarına veya vücudun başka bir bölgesine

yayılmış sa büyük cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulabilir.

Deri kanserlerinde muhtemel diğer tedavi seçenekleri kriyoterapi (kanser hücrelerinin

dondurularak tahrip edilmesi), radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (antikanser

ilaçların verilmesi)''dir.

Tedaviye başlamadan önce bu yöntemleri doktorunuzla beraber değerlendirmeli ve

aşağıdaki sorulara cevaplar aramalısınız.

- Tümörün yok edilmesi açısından hangi tedavi yöntemi daha güvenlidir?

- Hangi seçenek size daha uygundur?

- Sizdeki kanser tipi için ne kadar etkilidir?

- Olası riskleri ve yan etkileri nelerdir?

- Beklediğiniz fonksiyonel ve kozmetik sonuçlar ne kadar elde edilebilir?

NÜKS OLUR MU? NÜKS ENGELLENEBİLİR Mİ?

Deri kanserleri nüksedebilir. Ancak nüks riskini azaltmak veya ortaya çıkabilecek

nüksün riskini azaltmak mümkündür. Bunun için:

- Doktorunuzun çağırdığı kontrollere düzenli olarak uyunuz.

- Yaz aylarında özellikle de saat 11.00-15.00 arası saatlerde güneşe maruz kalmaktan

kaçınınız. Ultraviole ışınlarının su ve buluttan geçip, kum ve kardan yansıyabileceğini

unutmayınız.

- Dışarda uzun süre kalmanız gerekiyorsa geniş kenarlı şapkalar ve uzun kollu

elbiseler giyiniz.

- Açıkta kalan deri bölümleri için en az 15 güneş koruma faktörlü kremler kullanınız.

Yüzdükten ve terledikten sonra da düzenli aralıklarla bu kremleri kullanmaya devam

ediniz.

- Son olarak cildinizi düzenli olarak siz de muayene ediniz. Eğer herhangi bir

şüpheniz varsa en kısa sürede plastik cerrahınıza başvurunuz.

Kaynak : www.tpcd.org.tr

0 yorum: